Geçen hafta BUTTİM’deki Büyükşehir Belediyemize ait Trafik Sinyalizasyon Merkezi’ni ziyaret ettik dostlarımla ve merkezin çalışmasını canlı olarak izledik ve de çok etkilendik, etkilenmemek mümkün değildi de;
Kentimizin 500’ü aşkın noktasına yerleştirilen kameralarla tüm kavşaklar, 24 saat bu merkezden izleniyor ve trafik yoğunluğu baz alınarak trafik ışıkları yönetiliyor, kavşaklardaki bekleme süreleri trafik yoğunluğuna göre otomatik olarak ayarlanıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş sistemi bir TV programında anlatırken, kent içindeki 250 kavşakta işletilen sinyalizasyon sistemi ile günde 1,750,000 aracın yönlendirildiğini, kavşaklardaki yoğunluğa göre otomatik ayarlanan sinyalizasyon sistemi sayesinde yıllık 36 milyon litre yakıt tasarrufu sağlandığını açıklamıştı.
Bu izleme sürecinin bana göre çok değerli ve önemli bir yönü de, eğer bu sistem kent içi trafiğin yoğun olduğu yollarda da kurulursa, kent içi trafik düzeninin yakın pencereden izlenmesi ve yönlendirilmesinin mümkün olmasıdır. Örneğin kırmızı ışıkta kavşağı geçerseniz ekranda görünüyorsunuz, yanlış yere park ederseniz ekranda yeşil kare içine alınıyorsunuz, eğer sistem ana trafik yollarını da kapsarsa, özellikle kamyon ve tırların sağ şerit dışına çıkmaları, uygulanacak ceza sistemiyle önlenecektir.
Aslında bu sistem hem kent içi trafiğin düzene sokulması ve akışının sağlanması, hem de yanlış yapanların anında cezalandırılması yönüyle çok değerli. Tabii görüntülerin sadece merkezdeki ekranlarda kalmaması, görüntülere dayanan denetimlerin sahaya inmesi şartıyla.
Ben her vesile ile kent içi yollarımızda, sol ve orta şeritlerde hızla akan kamyon, tır gibi ağır vasıtaların trafik düzenimiz içinde tehlike yarattığını vurgularım. Özellikle yurt dışına gidip gelen tırların acaba bu düzen bozucu hareketlerini Avrupa ülkelerinde yapabiliyorlar mı sorusuna hep cevap ararım. Bu cevabı, trafik sinyalizasyon merkezindeki sistemin çalışmalarını görünce buldum. Avrupa ülkelerine ihraç ettiğimiz ürünleri taşıyan veya o ülkelerden satın aldığımız malları ülkemize getiren tırlar, onların yollarında sadece sağ şeridi kullanabiliyorlar, sollama dahi yapamıyorlar, yaptıkları anda trafik cezası hemen kesiliyor, demek ki yollardaki trafiği yöneten elektronik sinyalizasyon sistemi bu hataları anında işleme sokuyor.
Bu konuda bir anım da ABD’den, güney Kaliforniya’da yaşayan bir sınıf arkadaşımı ziyaretimde, eyaletin en önemli karayolu olan Highway 1’ da seyahat ediyorduk. Altı şeritli yolun en sol şeridini yalnız içi dolu arabalar kullanabiliyordu. Yanımızdan bir motosiklet geçti, arkadaşım “Bak, ne olacak şimdi” dedi. Hakikaten birkaç mil sonra motosiklet durduruldu, yıllar önceki değerle bir hayli yüksek olan, 370 dolar ceza kesildi.
Bizdeki elektronik sinyalizasyon merkezini gördükten ve yeteneklerini öğrendikten sonra, bu merkezin sadece sinyalizasyon düzenimizi işler tutmasında değil, diğer ülkelerdeki gibi yollardaki trafik akışını bozan yanlışlıkları da anında görüp ceza mekanizmasının işletilmesiyle, kent içi trafiğimizin kurallara uyumlu akmasının sağlanacağı kanısı uyandı bende. Tabii önce bu sistemin özelliklerinin ve kent içi trafik kurallarımızın çeşitli ortamlarda, medyamızda, bilgilendirme toplantılarında ve Kent Konseyinde halkımıza, ilkokullardan başlayarak tüm okullarda çocuklarımıza anlatılması gerekir. Kavşaklara da bilgi levhaları konabilir. Ardından sistem tüm yönleriyle, özellikle ceza mekanizmasının aktif hale sokulmasıyla işletilirse, hepimiz kent içi trafik düzenimizde kural dışı hiçbir adım atmaz oluruz ve trafiğin güvenli biçimde akmasını engellememiş oluruz.
Böylece yollarımızda tırlar, kamyonlar sağ şerit dışına çıkmazlar, bizler kırmızı ışıkta kaçamak yapmayız, şehir içi hız limitlerini aşmayız.
Ve biz Bursalılar, kentimizin sahip olduğu ileri teknolojili trafik kontrol sistemimizin tüm yollarımızı da kontrol eder konuma sokulmasıyla, kent içinde güvenli seyahat eder ve en az zaman kaybıyla ulaşmak istediğimiz hedeflerimize ulaşırız.
Bu vesile Büyükşehir Belediyemize, böylesine ileri teknolojili bir trafik sinyalizasyon sistemini kentimize kazandırdıkları için teşekkür ediyor, sistemin halkımıza tanıtılmasında etkin yöntemlerin hep canlı tutmasını, öneriyorum.