Kamu kurumlarının, hukuku, liyakatlı uzmanlarca disiplinli şekilde uygulaması, olmazsa olmaz bir ihtiyaç. Özellikle, kurumlarda çevre ve tanıdık etkisinin fazla olduğu, hukukun üstünlüğünün uygulanmasında bazı sorunlar olan ülkelerde. Bizim kurumlarımızdan bazıları bu ilkelere ciddi şekilde uyarken, bazıları ciddi soru işaretleri bıraktırıyor. Bu haftaki yazımızda kurumları, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar “DDK” ile Özel Bütçeli Diğer İdareler olarak kısaca inceleyip, yine kısaca “Rekabetin Korunması”ndan örnek göstererek bazı örnekler sayacağız.
Türk Patent ve Marka Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü ve TÜİK, özel bütçeli diğer devlet kurumlarına örnek verebileceğimiz kurumlar. Bu kurumlar, genellikle doğrudan bir bakanlığın gözetim ve denetimi altındadırlar, ve dolayısıyla bu kurumlarda, merkezi hükümetin etkisi daha fazladır. DDK’ların statüsü biraz daha farklı olup, bu kurumlarımız kararlarını “kural olarak” hükümetin günlük müdahalelerinden bağımsız olarak alırlar. SPK, Rekabet Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, BTK; birer DDK’dır. Elbette kurumların içinin boşaltılması dediğimiz sorun pek çok kurumda malum, ancak bazı kurumlar diğerlerinden daha “liyakatli” ve “uzman” ekiplerden oluşuyor. Son zamanlarda bu ilkeli yaklaşıma en yaklaşan kurumlarımızın başında, Rekabet Kurumu’nun olduğunu düşünüyorum.
Önceki yazılarımızda da sıkça değindiğimiz üzere, enflasyon etkisiyle ekonomik dengelerin değiştiği ülkemizde; rekabetin korunmasını teminen Rekabet Kurumu, oldukça aktif çalışıyor. 2023 senesinde yüzlerce yerinde inceleme (fiziken şirkete baskına gidip, kanuna aykırı fiil tespiti) gerçekleştiren kurum, ekibe baktığınızda, diğer kamu kurumlarımızın pek çoğundan daha akademik ve pratik mesleki geçmişe sahip uzmanlardan oluşuyor. Kurum, son zamanlarda “yeniden satış fiyatını belirleme” ve bilgi paylaşımı konusunda ciddi mesajlar veriyor.
Rekabetin korunması, kulağa liberal ekonomilere ait değilmiş gibi gelse de, aslında inovasyonu korumak açısından da mühim. Örneğin liberal ekonominin beşiği ABD’de, teknoloji şirketlerinin tekel konumu, artık onları dahi rahatsız etmeye başladı. Rekabeti denetleyen kurum FTC, son zamanlarda tekel haline gelen teknoloji şirketlerine ciddi soruşturmalar yürütüyor. Bu şirketlerin inovasyon yapmadığı, inovasyon yapan şirketleri büyürken satın alıp rekabeti henüz başlamadan bitirdikleri (copy and kill), sonuç olarak inovasyon ve tüketicinin mağdur edildiği konusunda tepkiler mevcut. ABD’de DDK’ya karşılık gelebilecek kurumlar, “federal agency” dediğimiz kurumlar; örneğin SEC (bizdeki SPK’ya karşılık gelebilir), OFAC (yaptırım ve ambargolarla sorumlu kurum) veya FTC (yalnızca rekabet değil, kişisel veriler, reklam düzenlemeleri gibi ticaretin genelini denetleyen kurum). Sonuç olarak rekabetin korunması, liyakatli ve uzmanca denetlemeye tabi olması gereken bir konu. Elbette ölçüsünde, gelişim ve liberal ekonomi politikalarına uygun, ve hukuki olduğu müddetçe.