İflas, anlam olarak olumsuz bir kelime. Varlıklar, borçları karşılayamıyor. Antik Roma’da borçlarını karşılayamayan tüccarlar ağır cezalara ve hatta bazen köleliğe maruz kalabilirlermiş. Modern iflas koruması hukuku 1800’ler ve sonrasında gelişmiş, ve “cezalandırmadan ziyade, ekonomi çarkları için gerekli bir koruma” olarak düzenlenmiştir. Risk almak, modern dünyanın ve gelişimin lokomotifidir. İnsanlara başarısızlığın kişisel iflasa sebep olacağını söylerseniz, inovasyon ve gelişimi sıfırlarsınız.
Akla gelebilecek en temel Şirketler Hukuku kuralı, sermaye şirketi hissedarlarının “sınırlı” sorumluluğudur. Tipik bir Anonim Şirket veya Limited Şirket kurarsınız. Bu şirket artık yeni bir “kişidir”. Tüzel kişi. Siz ise şahıs olarak “gerçek” kişisiniz. Şirket kişisine karşı tek borcunuz, taahhüt ettiğiniz “şirket sermayesi” tutarıdır. Şirket sizin değildir, şirketin “payları-hisseleri” sizindir. Şirket zarar ettiğinde, şirketin giderlerini şahsen “ödemek” zorunda değilsiniz. Kurallara uyduğunuz sürece, hissedarı olduğunuz şirketin borcu yüzünden, evinize veya şahsi arabanıza “haciz” gelmez. Ters yönden bakarsak, Ali’nin %100 hissedarı olduğu “X Ticaret A.Ş.” ile iş yaparken “Ali ile” iş yapmazsınız; “X Ticaret A.Ş.” ile iş yaparsınız. “Ali’nin durumu iyi, sorun olmaz” derseniz, ileride patlayabilirsiniz. Sermaye şirketinin “ayrı bir kişi” olması, şirket hissedarının şirkete karşı “tek borç ilkesi”, ve sermaye şirketinin “sınırlı sorumluluğu” uyarınca. Ülkemize has değil, dünyada böyle. Fazla temelden girmiş olabilirim, ancak köklü iş insanlarının dahi fark etmeksizin atladığı, önemli bir temel konu bu.
Alacaklılar da, kime karşı “alacaklı” olduklarını kontrol etmeli. Ali çok varlıklı olabilir ve onun ışıltılı hayatına bakıp milyonluk malı vade ile satabilirsiniz, ama Ali’nin hissedarı olduğu X Ticaret A.Ş. yarın sabah iflasın eşiğinde de olabilir. Burada artık, malı satan tarafça “sermaye şirketi hissedarlarının sınırlı sorumluluğu” kurallarının atlandığını söyleyebiliriz.
Zamanında iflas koruması sayesinde yeniden ayağa kalkmış pek çok şirket sayabiliriz. General Motors 2009’da milyar dolarlık zararları için iflas korumasına başvurdu ve bugün, yeniden eski gücüne döndü. Delta Havayolları keza, zamanında iflas koruması almış, ancak bugünün sayılı havayolu şirketlerinden biri.
Konkordatonun haksızlığı ile ilgili tartışmaların çoğu “yasal hakkın kötüye kullanılması” ile alakalı. Bu her hukuki konseptte böyledir. Yasal hakkı kötüye kullanınca, işin içine arkadan dolanmalar, belki de yolsuzluklar girince; her “mantığı olan yasal hak” tartışma konusu olmaya başlayabilir.