ABD ve ABD’nin başta Rusya ve İran olmak üzere uyguladığı yaptırım politikalarını, bu köşede sıkça konu ediyoruz. Rusya-Ukrayna savaşı öncesi ABD’nin tekelinde olan yaptırım ve ambargolar, savaş sonrası AB tarafından Rusya’ya yöneltilen yaptırımların sonucunda çeşitlilik kazanmıştı. Zira bugün Rusya ile aktif ticari ilişki kurmak, Türk şirketler için karmaşık bir süreç halini aldı.
Özellikle son 1-2 aydır ülkemizde pek çok şirket, en başta Rusya yaptırımlarını ihlalden dolayı ABD tarafından uygulamaya tabi tutuldu. Yaptırım ihlalcileri olarak belirlenen bu kişilere ve ilgili olaylara kısaca göz gezdirelim.
Bir Anonim Şirket ve yöneticisi, Rus hükümetiyle ilişiği bulunan savunma şirketlerine elektronik ürünler tedarik ettiği iddiasıyla listeye alınıyor. Yine başka bir Limited Şirket, ABD bazlı elektronik aksamları Rusya’ya ihraç etmesi Rus hükümetinin savunmasına katkıda bulunması ithamıyla yaptırıma tabi tutuluyor. Başka bir şirket, Türkiye dışında üretilen elektronik aksamların Rusya’ya gönderilebilmesi için ülkemizdeki şirketi kullanıyor ve yaptırımlı kişi ve kurumlara bu ürünlerin gönderimi ile itham ediliyor. Burada önemli bir detay var. Ürünlerin Rusya’ya gönderilebilmesi için karmaşık ve anlaşılması güç bir yol tasarlandığı vurgulanıyor ve bunun tespit edildiği iddia ediliyor.
Burada daha saymadığımız pek çok Türk şirket son bir ayda ABD’nin yaptırım ihlalcileri listesine girdi. Bu şirketler ve yöneticileri sonuç olarak, ABD finansal sisteminin tamamen dışında tutuluyor. ABD doları, menşeli ürün ve hizmetlerin kullanımı dahil. Belirtmek gerekir ki, söz konusu yaptırım ihlalinin gerçek olmadığı iddiasıyla, ABD’de dava açılabiliyor.
Bazı endüstrilerde ABD temelli ürünlerin ve bilgilerin kullanılması yönünde sınırlamalar da mevcut. Bu sefer konu Yaptırımlar değil, İhracat Kontrolleri oluyor. Yaptırımları yürüten kurum OFAC, İhracat Kontrolleri’ni yürüten kurum ise BIS. ABD menşeli ürünlerin ve kritik sektör oyuncularının mevzuata aykırı kullanım ve ihracatını denetleyen bu kurumun, dünyada ABD dışında 9 stratejik noktada temsilcileri mevcut ve noktalardan biri de İstanbul. İhracat Kontrollerine örnek vermek gerekirse; örneğin bir Türk vatandaşı, ABD savunma sektöründe kullanılmak üzere ürün tedariğinde bulunurken ürünleri ABD değil Türkiye’de üretiyor ve teknik çizimleri Türkiye’deki şirkete aktarıyor. Kişiye 33 ay hapis cezası veriliyor.
Sonuç olarak bu gibi yaptırımların ve kontrollerin hedefi haline gelmemek için, baştan önlemleri almak gerekiyor.