Temsil, TBK’nın 40’ıncı madde ila 48’inci madde hükümlerinde düzenlenmiştir. Bu hükümlerden, 40’ıncı ila 45’inci maddelerde “Yetkili temsil” ve 46’ncı ila 48’inci maddelerde  “Yetkisiz temsil” yer almaktadır.                                                                                                         Bir kişinin gerekli yetkiye sahip olmamasına rağmen başka bir kişi adına hukuki işlemler yapmasına yetkisiz temsil, yetkisi olmadan işlem yapan temsilciye ise yetkisiz temsilci denilmektedir.Bir kişinin gerekli yetkiye sahip olmamasına rağmen başka bir kişi adına hukuki işlemler yapmasına yetkisiz temsil, yetkisi olmadan işlem yapan temsilciye ise yetkisiz temsilci denilmektedir.[1]                                                                                                                                  Yetkisiz temsil genel olarak şu durumlarda ortaya çıkmaktadır. Temsilciye temsil yetkisi hiç verilmemiş olabileceği gibi yetkilendirme işlemi hata, hile, ikrah gibi sebeplerle kesin hükümsüz olabilir. Temsilci verilen yetkinin sınırını aşarak üçüncü bir kişi ile temsil edilenin talimatlarına uymadan işlem yapmış olabilir. Veya temsilciye başta verilen yetki sonradan geri alınmış ya da TBK m.43’ deki (Mülga BK m.35) sebepler gerçekleşmiş olabilir.  Bu gibi hallerde yetkisiz temsil kuralları uygulanacaktır.

Yetkisiz temsilcinin, temsil yetkisi olmadan yaptığı sözleşmeden, temsil edilen için bir sorumluluk doğmaz.

Ancak, yetkisiz temsilde temsil edilen kişi bu işlemle bağlı olmasa da üçüncü kişi bu işlemle bağlı olacaktır. Sözleşme icazet verilinceye kadar askıdadır. Bu durumda tek taraflı bağlamazlık olduğu kabul edilmektedir.[2]  

Yetkisiz temsilde hukuksal işlemle bağlılık süresi içinde onayın (icazetin) verilmesi ile hukuksal işlemdeki eksiklik sona erecektir. İcazet temsilciye yöneltilmesi gerekli tek taraflı bir irade açıklaması ile verilecektir. Bazı hallerde durumun gerektirdiği koşullar çerçevesinde ve dürüstlük ilkesi gereğince susarak, hareketsiz kalarak da icazet verilebilecektir. Temsil edilen icazet verdiğini yetkisiz temsilciye bildirebileceği gibi, sözleşmenin karşı tarafına da bildirebilecektir. Asıl işlemin şekle bağlı olması icazetin de aynı şekille yapılmasını gerektirmez. İcazet şarta bağlı yapılamayacağı gibi temsil edilen bir kez icazet verdikten sonra bundan vazgeçemeyecektir. Bu durum, icazetin yenilik doğuran bir hak olmasının sonucudur.[3]

Temsil edilen sözleşmeye icazet verince sözleşme temsilci tarafından yapıldığı andan itibaren temsil edileni bağlayacaktır. Ve yapılan sözleşme başlangıçtan itibaren geçerli bir şekilde hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır.[4] 

Yetkisiz temsilcinin yaptığı sözleşmeye temsil edilen tarafından açıkça veya zımnen icazet verilmez ise, sözleşme geçersiz olacaktır. Temsil edilen sözleşmeye icazet vermediği için üçüncü şahsın uğradığı zararları ise, yetkisiz temsilci tazmin etmek zorunda kalacaktır. Buradaki zarar menfi zarar olup, temsilcinin tazminatla sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması şart değildir.[5] Hakkaniyet ilkesinin gerektirdiği durumlarda menfi zararı aşan ve müspet zarar olarak adlandırılan bir giderim de söz konusu olacaktır.[6] Üçüncü kişinin uğradığı zararlar nedeni ile yetkisiz temsilcinin sorumlu tutulması culpa in contrahendo’ ya (sözleşme öncesi kusur sorumluluğuna) dayandırılmaktadır.[7]

Temsil yetkisi icazet verilmediği için elde edilemez ise, hukuki işlem hükümsüz olacak ve bu da iktisap edilen hakların iadesini gerektirecektir. Buna göre hakların iadesinde mülkiyetin geçip geçmemesine göre istihkak veya sebepsiz zenginleşme hükümlerine başvurulacaktır. [8]

Yetkisiz temsilci hukuki işlem nedeniyle temsil edileni bir zarara uğratmışsa temsil edilen ve yetkisiz temsilci arasındaki ilişkiye vekaletsiz iş görme hükümleri uygulanacaktır. Burada vekaletsiz iş görme iç ilişkinin bir sonucudur. Dış ilişkide yetkisiz temsil hükümleri uygulanacaktır. Eğer temsil edilen ve yetkisiz temsilci arasında bir sözleşme ilişkisi var ise, temsilci sözleşmeden kaynaklanan sorumluluk hükümlerine tabi olacaktır.[9] Bunun dışında tazminat talebi haksız fiil hükümlerine de tabi olabilir.108

Çalışmalarınızda başarı, ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.

Jur. Dr. Mevci Ergün


[1] Tekinay, S.S./Akman, S./Burcuoğlu, H./Altop, A.T.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B.7, İstanbul 1993, s.199; Zevkliler, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, s.109; Oğuzman, M. K./ Öz, T.: Borçlar Hukuku, C.1, B.10, İstanbul, 2012, s.189; Akıntürk, T.: Müteselsil Borçluluk, Ankara 1971, s73; Ayan, M.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B.11, Ankara 2016, s.186;  Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B.8, İstanbul 2003., s.410

[2]Hatemi,H.:Borçlar Hukuku Fasikülleri, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İstanbul                                        2002, s. 85; Eren, age., s.411; Kılıçoğlu, Ahmet M.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B.24, 2020, s.172; Reisoğlu, S.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B.14, İstanbul 2000, s.139  

[3] Eren, age., s.413

[4] Kılıçoğlu, age., s.173; Reisoğlu, age., s.139

[5] Oğuzman/ Öz, age., s.191

[6] Hatemi, age.,, s.85

[7] Tekinay/ Akman/ Burcuoğlu/ Altop, age., s.205

[8] Oğuzman /Öz, age., s.191; Reisoğlu, age., s.140

[9]  Oğuzman/Öz, age., s.191; Ayan, age., s.188; Eren, age., s.417.