Değerli Okurlar,

Kutladığımız, andığımız veya o güne anlam yüklediğimiz zamanların tarihte hep bir hikayesi var. Geçmişte yaşananlar; genellikle içerisinde trajediyi, hüznü, mutluluğu, sabrı ve zaferi barındırıyor. Günümüzde ülkemizde ve dünyada yaşanan olayların arasında ben sizlerle bunlardan bir tanesini paylaşmak istedim.

Chipko hareketi: 24 Nisan 1973, Ağaçlara siper olan kadınlar – Hindistan.

Chipko hareketi, Hindistan’da orman katliamını engellemek için mücadele eden kadınların isyanından doğdu. Hindu dilinde sarılmak, kucaklamak anlamına gelen “chipko”, eylemci kadınların kesilmek üzere işaretlenmiş ağaç gövdelerine kollarıyla sarılıp hareket etmeyi reddeden yöntemlerini ifade ediyordu. Chipko hareketi, köylülerin başlıca geçim kaynağı olan ormanı metalaştırma politikalarına karşı 1970’lerde gelişti; birkaç yıl içinde tüm Hindistan’a yayıldı ve ormancılık alanında reformların yapılmasını sağladı.

Kimi kaynaklarda, bu harekete eski bir Hint efsanesinin ilham verdiği anlatılmaktadır. Hikâyeye göre Mihrace’nin baltalı adamları, yapılacak kalenin inşaatında kullanmak üzere köylülerin ağaçlarını kesmeye gelmişler; Amrita Devi adlı kız çocuğu, köylülerle birlikte ağaçlara sarılarak onlara engel olmuştu. Kimi kaynaklarda ise, 1730 yılında yaşanan ve ağaçları kurtarmak için 363 kişinin hayatını feda ettiği Chipko tipi bir hareketten söz edilmektedir.

Ülke yönetiminin ihracatı artırmak amacıyla verdiği izinlerle artan ağaç kesimleri ormanların yok edilmesi, toprak kayması, sel ve heyelan gibi “doğal” afetlere yol açtı. Bu durumdan olumsuz en çok etkilenenler ise genelde kadınlar oldu. Yakacak, yem ve içme suyu ihtiyaçlarını ormandan getirmek için daha uzağa yürümek zorunda kaldılar. Afetler ekinlerine zarar verdi; evini barkını yitirenler oldu.

İlerleyen zamanlarda köylüler ve kadınlar, bu duruma karşı gelmek için küçük gruplar halinde örgütlenmeye başladılar. Ekim 1971’de ve 1972’nin sonlarında çeşitli yürüyüş ve protestolar düzenlendi. Ancak onları asıl harekete geçiren olay, 24 Nisan 1973’te Mandal köyünde gerçekleşti. Devletten aldıkları ihaleyle tenis raketleri yapan bir firma için ağaç kesmeye gelenler, davul sesleri ve sloganlar eşliğinde köyden kovalandı.

Hükümetin, Alaknanda nehrine bakan Reni köyü yakınlarında 2,500 ağaç için yeni ihale planı sabırları tüketti. Mitingler ve toplantılar neticesinde Reni’de direniş kararı alındı. İhaleyi alan firma ve hükümet yetkilileri bu kararı bildiklerinden, direnişçilerin gücünü bölmek üzere bir hile düşündüler. 26 Mart 1974’te, ağaçların kesileceği gün, köyde yaşayan erkekler kendilerine tazminat ödeneceği bahanesiyle uzaklaştırılmıştı.

Elli yaşlarında dul bir kadın olan Gaura Devi, kesim ekibini görür görmez köydeki 27 kadını toplayıp ormana koştu. Kadınlar bedenlerini ağaçlara siper ettiler. Silahlı adamlar bağırmaya ve taciz etmeye başladıklarında düşmemek için ağaçlara sarıldılar. Tehditler gözlerini korkutmadı ve bütün bir geceyi ormanda nöbet tutarak geçirdiler. Bu arada haber yayıldı ve ertesi gün diğer köylerden takviye geldi. Dört gün süren direniş zaferle sonuçlandı. Cesareti kırılan işçiler ayrıldı, yüklenici firma geri çekildi.

Doğaya ve insanlara zarar veren ormansızlaştırma politikasına karşı Chipko hareketi, Hindistan’ın Uttarakhand ve Uttar Pradesh eyaletlerinde böyle doğdu ve yayıldı. Ekolojik farkındalığı yükseltti ve sivil toplumu harekete geçirdi. Dünyadaki çevre ve orman koruma hareketlerine esin verdi. Bugün eko-feminist mücadelenin bir parçası olarak da anılıyor.

Günümüzde ülkemizde ve dünyada olan bitenlere baktığımızda konuları farklı ama süreçleri benzer olaylara şahit olmaya başladık. Ülke yönetimleri kimseyi ötekileştirmeden ve arkada bırakmadan; adalet, eşitlik, refah, eğitim, sağlık, hizmet için vardır. Buralarda sapmalar olduğunda, gösterilen tepki son derece doğaldır. Seçilerek gelenlerin, kendilerini seçenlere eziyet hakkı yoktur, onlar doğruyu yapmak için seçilmiş vekillerdir. Bugün yaşananlar, gelecekte anılacak bazı hareketlere ismini verecektir elbet…

Saygılarımla.