Temsil, TBK’nın 40’ıncı madde ila 48’inci madde hükümlerinde düzenlenmiştir. Bu hükümlerden, 40 ıncı ila 45 inci maddelerde “Yetkili temsil” ve 46’ncı ila 48’inci maddelerde “Yetkisiz temsil” yer almaktadır.

Bir kimsenin, hüküm ve sonuçları başka bir şahsın hukuk alanında doğmak üzere o şahsın adına ve hesabına hukuki işlem yapma yetkisine "temsil" denir. Temsil ancak hukuki işlemlerin yapılmasında söz konusu olur (TBK m.40).

Bir hukuki işlem, ilke olarak o işlemi yapan kimse hakkında hüküm ve sonuç doğurur. Ancak, hukuki ve maddi engeller bazen bir kimsenin kendi başına hukuki işlem yapmasına imkan vermeyebilir. Bu takdirde hukuki işlem mümessil adı verilen bir başka kimse tarafından yapılır. Gerçekten, günlük hayatta çeşitli sebeplerle, özellikle işlerin çokluğu, belirli bir yerde bulunamama, hastalık, modern toplumdaki ekonomik iş bölümü, bilgisizlik veya başka nedenlerle bir kişinin hukuki bir işlemi bizzat yapması mümkün olmayabilir. Bu gibi hallerde hukuk düzeni, başka bir kimsenin bu şahsın ad ve hesabına, temsil yoluyla hukuki işlem yapmasına izin vermektedir.[1] 

Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına sadece hukuki işlem yapabilir. Aksine olarak, maddi fiillerde temsil söz konusu olamaz. Örneğin; kişinin yerleşim yerini oluşturması gibi. 

Diğer yandan, haksız fiillerden doğan borç ilişkilerinde de temsilin söz konusu olamayacağı açıktır. 

Haksız fiili gerçekleştiren kişi fiil sonucunda gerçekleşen hukuki neticeye bizzat katlanmak zorundadır. Bu sorumluluğu başka bir şahsa devrederek kurtulması mümkün değildir. Ancak haksız fiili gerçekleştiren şahsı bu fiili yapmaya iten kimselerin varlığı halinde sorumluluğun kapsamı genişleyecek, TBK m.61 (Mülga BK. m.50) gereğince fiili gerçekleştiren kimse ile fiile yönlendiren kişilerin müteselsilen sorumlu olup olmadığı ve bu sorumluluğun kapsamı hakim tarafından dikkate alınacaktır.

Kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları hak sahibinin kendisinin kullanacağı düşüncesinden hareketle Türk- İsviçre hukukunda bu hakların temsil yolu ile kullanılmasına izin verilmemiştir.  Örneğin nişanlanma, evlenme, evlat edinme, vasiyet ve miras sözleşmesinde temsil kurumundan yararlanılamayacaktır.[2] Ancak bu hakların kullanılabilmesi için hakkı kullanacak kişinin irade açıklamasına ihtiyaç vardır. Bu sebeple tam ehliyetsizler iradeleri olmadığı için bu hakları kullanamayacaklardır. Burada dikkat edilmesi gereken temsil edilen kimsenin tam ehliyetsiz olması halinde istisnaen temsilci tayin edilebileceğidir.[3]        

Evlilik birliğinin tüzel kişiliği yoktur. Ortak yaşaman sürdürülmesi sırasında ailenin sürekli olan gereksinmelerinin (beslenme, giyim gibi) yanı sıra sürekli olmayan gereksinmeleri de (araba veya müzik seti satın almak gibi) vardır. 

Ailenin sürekli olan gereksinmeleri için eşlerden her biri, evlilik birliğini temsil eder (TBK m.188/I). Başka bir anlatımla her iki eş de evlilik birliğini temsil edebilecektir.

TBK'nın 40. ila 48 inci madde hükümleri arasında "Temsil"e ilişkin hükümler düzenlenmiş olup, 48 inci maddesi ile; "Ortaklık temsilcileri ile organlarının ve ticari vekillerinin yetkisine ilişkin hükümler saklı" tutulmuştur. Bu sebeple, TTK ve TBK'nunda düzenlenen ortaklık temsilcileri ile organlarının ve ticari vekillerin yetkisi hakkında TBK'nun temsile ilişkin genel hükümleri değil, öncelikle TTK'nunda öngörülen ilgili özel hükümler uygulanır.     

Temsil, yaptığı işlemlerle şirket tüzel kişisini hak sahibi yapabilme ve borç altına sokabilme yetkisini ifade eder.[4]

Anonim Şirket yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Yönetim kurulu, yönetim haklarıyla temsil yetkilerini muhakkak kendisi kullanmak zorunda değildir.     

Bu sebeple, esas sözleşmede yönetim ve temsil işlemlerinin nasıl yapılacağı hususu açık ve anlaşılır biçimde belirlenmelidir. Bu husus yerine getirilmeden alınacak yönetim kurulu kararının iptali değil, batıl olduğunun tespiti istenebilir.[5]-[6]

Çalışmalarınızda başarı, ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.


[1]Von Tuhr/Peter, age., s.347

[2]Eren ,age., s.384; Reisoğlu, age., s.128 (Şule, A.: Türk Borçlar Hukukunda Temsil, T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2009, s.7 Naklen)

[3]Esener, age., s.71; Öğreti ve uygulamada boşanma sebebinin zina ve pek fena muamele olması halinde yasal temsilcinin kişiye sıkı sıkıya bağlı bu hakları kullanmasına müsaade edilmektedir.(Öztan, B.: Medeni Hukukun Temel Kavramları, Turhan, 2006, s.259) (Şule, agt., s.7 Naklen)

[4]Çevik, O.N.: Anonim Şirketler, B.3, Ankara 1988evik, age., s.519

[5]Ergün, M.: Anonim Şirketler Hukuku, Ankara 2021, s.304 (Anılışı: Ergün, A.Ş. Hukuku)

[6] Ergün, M.: Sözleşmeler Hukuuk Genel Hükümler, C.!, Ankara 2024, s.371-372