Kızım Ayşegül ‘ün Bilgi Üniversitesi endüstriyel ürünler tasarım fakültesinde son aylarıydı. Bir dostumuz aracılığı ile ülkemizde endüstri ürünleri tasarımının efsanesi Pr. Dr. Önder Küçükerman ‘dan randevu aldık ve ziyaretine gittik. Kızımın, mesleğin duayeni ile tanışarak ondan bizzat öğütler, ilham alması çok değerli bir servetti.

Önder hocamız Haliç Üniversitesi'nde, Rektör Yardımcılığı görevini yürütüyor. Yanı sıra Mimarlık Fakültesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Başkanı. 85 yaşını geride bırakan ancak hâlâ üniversitede yüzlerce öğrencinin bilgi ve ilham kaynağı olan hocamız, tüm hoşgörü ve tevazusuyla bizleri özel odasında ağırladı.  Tasarım mesleğinin başında olan kızımla meslekle ilgili özel ve çok değerli sırlarını paylaştı. 70’ten fazla yayımlanan kitaplarından birini imzalayarak verdi.

Başta özellikle Şişecam‘ın Paşabahçe’nin, Demirdöküm’ün olmak üzere bugün sınai ekonomisinin önde gelen pek çok markalarının gelişiminde Önder hocamızın tasarım ürünlerinin büyük katkısı var. Bizi uğurlarken de üretimde çığır açan mutfak cam objelerinin tasarım panosunun önünde de ayrı bir hatıra fotoğrafı almayı ihmal etmedik. 

Özellikle kadınlarımız bilir, hatırlarlar. Hani şu lale desenli kenarları düzgün olmayan ancak ev hanımlarının en çok tercih ettikleri cam tabaklar işte bu tabaklar da tamamen hocanın tasarım eseri ve dünyada en çok, milyarlarca satış adedine ulaşarak ülkemize büyük döviz kazandırmış bir ürün. Ve daha niceleri.

Sözün özü, tasarım esasen üretimin kalbi. !

 

Bugün Paşabahçe milli markamız eğer bu gücüne ulaştıysa bunda başta Önder Hoca gibi efsane tasarımcıların büyük emeği ve dahli söz konusu. Eşsiz tasarımlar ve tasarımcılar olmasaydı bu şirketlerin büyüklüğünden bahsedemeyecektik.

 

Vardığım başka sonuçlar; evet üretimde Ar-Ge, Ür-Ge‘lerin vazgeçilmezliğinden bahsediyoruz ancak yanı sıra “Tasarımın” yek başına ne kadar önemli ve değerli olduğunun iyice farkına varmalıyız. Hatta ulusal bütçemizi bile ancak katma değerli üretim ve ihracatla denk getirebileceğimizin yeterince farkında olmalıyız.

Bunun için de başta endüstriyel ürünler olmak üzere Moda ve diğer üretim alanlarında ve hemen her sektörde ve her kademede tasarım ve tasarımcılara çok daha fazla alan ve destek açmak zorundayız.

Bu arada değinmesem olmaz, başarılı tasarım ve üretim öyküleri, üretime aşık pek çoğumuzu heyecanlandırıyordur. Ayşegül hanımın geçtiğimiz hafta sosyal medyada yayımladığım astım hastaları için geliştirdiği “akıllı inhaler”  40 sayfalık kitap haline getirilmiş proje, küçük bir cihaz/model ve insanlığa küçücük bir faydanın düşüncesi bile çok güzel.  Bu satırlardan tekrar kendisini tebrik ediyorum

 

“Yolun bahtın dimağın açık olsun genç tasarımcı”