Bu soğuk havalarda sıcacık evinizde otururken aniden biri ülkenize saldırıyor ve başınıza bombalar yağıyor.
Sıcacık yatağınızda, çoluk çocuğunuzla birlikte evinizde normal yaşamınızı sürdürürken.
Bir yanda eşiniz ve çocuklarınız başka ülkelerin kapısına mülteci olarak dayanmış, siz ise hayatınızda ilk kez elinize aldığınız ölüm makinası olan silah ile aç, susuz ve uykusuz bu pandemi ortamında sokak savaşına girişmiş durumdasınız.
Ortadoğu’da yıllarca da yaşadık bu sendromu, düşünün ki; kırk yaşlarına gelmiş bir Irak vatandaşı doğduğu günden günümüze hep savaşın içinde.
Bu insanlar barış içinde yaşamaya hasret kalmışlardır bile diyemeyeceğim çünkü yaşamadığın ve göremediğin şeye hasret kalınamaz.
Savaşla ilgili sayfalar dolusu yazılar yazsak da savaşı yaşayan insanlar kadar anlamamız mümkün değil.
Vietnam’da, Afganistan’da, Ortadoğu’da, Bosna’da ve balkanlarda bu acı filmleri gözlerimizle gördük, kulaklarımızla işittik ama hiçbir faydasını duymadık savaşın.
Ne Iraklısı ne Suriyelisi, Rus veya Ukraynalısı ne de başka ülkelerin insanları savaş yüzünden ölmesinler.
Biri komşumuz diğeri ise yakın ilişkiler içerisinde olduğumuz iki ülkenin aralarındaki savaş başta dünyayı ve özellikle de bölgemizi her açıdan olumsuz etkileyecektir.
Bu işin sonu nereye varır, ne kadar sürer, gerilla savaşına döner mi bilmiyorum, bunu zaman gösterecektir.
Ukrayna’nın direnişi tamamen bağımsızlık ve kurtuluş savaşı şeklinde gibi görünüyor ama savaşa gelinceye kadar birçok etken var bu konulara girmek istemiyorum.
Ekonomiye gelince hem dünya hem de bölgemiz ve özellikle de ülkemiz çok olumsuz etkilenecektir.
Ekonomik olarak dengeler bozulacaktır, ülkemizin ise bir saniye bile düşünmeden tarım politikalarını gözden geçirerek bir planlama yapması gerekmektedir.
Yani arpa, tahıl, buğday, yulaf, mısır ve yemeklik yağ tohumları ithal ettiğimiz bu iki ülkeden tarım ithalatı kesilecektir ve bu durum mutlaka göz önüne alınmalıdır.
Çünkü durum böyle devam ederken ne Rusya’nın ne de Ukrayna’nın arpa buğday ekeceği yok birkaç yıl o açıdan çok önemli.
Bunun dışında özellikle petrol, doğalgaz, kâğıt, metal ve değişik kimyasal ve tarımsal ürünlerin ana ham maddelerini ithal ettiğimiz Rusya bu ürünleri eskisi gibi rahat ihraç edemeyecektir.
Ülkemiz, şu an itibarı ile denge ve tarafsızlık politikası uygulamaktadır, umarım bir aksilik olmaz ve böyle sürdürülür.
Ama öyle tahmin ediyorum ki Rusya’ya uygulanan çeşit çeşit ekonomik ve siyasal ambargolardan ülkemiz de dolaylı yönden etkilenecektir.
Özellikle hükümet bu konuda uzun vadeli ve sürdürülebilir plan ve projeleri devreye almalıdır.
Velhasıl savaş hem savaşan ülkelerin hem de bütün dünyanın dengesini altüst etmektedir.
Dünyanın hangi ülkesi veya milleti olursa olsun başta çocukları, kadınları, yaşlıları ve bütün canlıları aç, sefil, perişan görmek bana korkunç üzüntü veriyor.
Savaşın neyi yarar, doğada yaşayan bütün canlılara zarar...
Saygılarımla…