Bazen de sorular var, üzerinde okurlarımla birlikte düşünelim istediğim.

Bazen okuyucuma dürüstçe sordum: Şimdi ne düşünüp ne yapalım diye.

Hem bugüne hem geçmişe hem de geleceğine ait olan doğaya vurdumduymaz bakışın getirdiği tahripleri, felaketleri takip ettim.

Mekanın, coğrafyanın, kültürün, tarihinin bilinmemesinin ortaya çıkardığı vahim tablo ve insan elinin vahşi kapitalist anlayışıyla, sorumsuzlukla değmesiyle doğanın karşı geldiği felaket karşısında, “benden sonra tufan“ anlayışına kapılamayacak kadar aşığım insana ve doğaya.

Doğayı korumanın salt devlete düşen bir görev olmadığına inandım.

Doğa cinayetine, katline izin vermek için devlet politikalarının şemsiyesi altında, sade vatandaştan sivil toplum kuruluşlarına varana dek toplumun her katmanında atılacak adımlar olduğuna dikkat çektim.

Kaya gazından, 5G’ye merak ettiğim her yeniliğin peşine azimle düşüp, öğrenme macerasının güzergahında okurlarımı yanıma alarak keyifli yolculuklara çıktım.

Sadece ekonomik alanda değil tüm alanlarda gelişmenin itici gücünün yenilik olduğuna inandığım için yenilikleri takip edip okuyucularımı bilgilendirmeyi vazife bildim.

Dijital ticaretin önemini, ekonomik verimlilik ve büyüme üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı odak noktası olarak aldım.

Geleneksel üretim tarzına saplanıp, yeniliklere direnmenin faydasızlığını dert edindim.

Araştırmalarımı bu doğrultuda fuar ziyaretlerinden i röportajlara uzanan bir dizi aktiviteyi içeren yurt içi ve dışında saha gözlemlerime, teorik araştırmaları ekleyerek gerçekleştirdim.

Sonuçlarını köşemde sade bir dille kişisel görüşlerimi ekleyerek paylaştım.

Türkiye’nin imalat sanayisinin Endüstri 4.0’a uyumlanma sürecinde en güçlü aktörlerinden olan yeni nesil organize sanayi bölgelerinden birinin kurucusu içerden edindiğim bilgileri, devam eden maceraları yayınladım.

Anlatılarımla düşündürücü, sorgulayıcı bir zemin yaratarak gündemi belirleme fırsatımı iyiye kullanmaya gayret ettim.

Doğrulanmış kaynaklar ve araştırmalarıma dayanarak kişisel birikimimi düşünsel bir çerçevede düşünce dünyamızı canlandırmak için yorumlarımla okurlarıma sundum.

Ne mutlu bana ki okurlarımdan aldığım tepkiler, ”iyi ki yazıyorum” dedirtti.

Yazmanın en mukaddes mükafatı, okurlarımın geribildirimleriyle yalnız olmadığı hissetmemdir.

Kalemin sapını aşık olduğum Türkçemizle donattım.

En derin sevgi ve saygılarımla, yazılarda buluşmak üzere diyorum.