Geçtiğimiz haftaki “Çin’ den ucuzuz?” başlıklı yazımıza farklı reaksiyonlar aldık. Bazı okuyucular Çin’den daha ucuz olduğumuz savını değişik örneklerle kanıtlamaya çalışırken, kimi okurlar Çin’in artık ucuz üretim üssü olmaktan çıkarak ileri teknoloji satan, dünya ekonomisinin itici gücü haline gelen bir ülke olduğunu ifade ettiler.
İki görüşün de haklı olduğu taraflar vardır. Çin günümüzde küresel üretim merkezi olmasının yanında, biyoteknolojiden yapay zekaya tüm ileri teknoloji alanlarında öncü konuma yükselmeye başladığına şahit oluyoruz.
Bugün ortalama bir teknoloji şirketinin değeri 100 milyar USD civarında olduğunu düşündüğümüzde ülkemizin neden ucuz kaldığını, neden hayat kalitesinin düştüğü anlamak kolaylaşacaktır.
Mevcut trendin devam etmesi halinde ülkemiz daha da ucuz hale gelecek ve Çin’in yapmayı bırakacağı ucuz insan gücüne bağlı, doğal kaynak tüketen sanayi üretimi bize kaymaya devam edecektir.
Bu noktada ihracat rakamları artacak (tabi ithalat da o oranda artarken) buna bağlı olarak geliştiğimizi ifade etmeyi sürdüreceğiz. Ancak yeni tıbbi uygulamaları, üretim ve bilgi teknolojilerini transfer edemeyeceğimiz için hayat kalitemiz her geçen gün düşecektir.
Bununla kalsa iyi, içeride uzun dönemde oluşan mütevazı sermaye de ileri teknoloji piyasasına girebilmek için ihtiyaç duyulan iklime sahip topraklara taşınma sürecini hızlandıracaktır. Türkiye günümüz şartlarında nüfusu ve toprak büyüklüğü açısından klasik sanayi faaliyetleriyle karnını doyuracak dönemi geride bırakmış durumdadır.
Kaynaklarını verimli kullanarak dünyanın gittiği yöne doğru yüzünü acilen dönmelidir.