İlk astronotumuz bu yıl uzaya gitti ve ülkeye döndü. Toplum olarak herkes sanki uzaya gitmiş gibi mutlu oldu.
Oysa astronotumuza bu seyahat yaptıran SpaceX adlı şirkete 55 Milyon USD ödendiğini biliyoruz. Bugünün dünyasında parayı veren düdüğü çalıyor.
Bugün bu şirket olmasa Uluslararası Uzay İstasyonu’yla tüm iletişim kesilecek. Ne astronotlar ne de lojistik destek gidip gelebilecek.
NASA ve Rus Uzay Ajansı SpaceX‘e bağımlı haldedir.
Bu şirket dünya uzay programı için stratejik duruma ulaşmıştır.
Geçtiğimiz hafta elli yıl sonra bir insan uzayda serbest hareketi bu şirketin kabiliyeti sayesinde gerçekleştirdi.
Bu şirketin başı muhatap olduğu bir çevre cezasıyla dertte. Şirketin başkanı ifade edilen yaptırım nedeniyle Mars programının durdurulabileceğini açıkladı geçen günlerde.
SpaceX uzaya gönderdiği roketleri fırlatma anında soğutulması maksadıyla su kullanıldığını ve spreylenen içme suyu kalitesindeki suyun çevreye yayılması nedeniyle 140.000 USD ceza aldığını açıkladı.
İçilebilecek suyun çevreye ne zararı olduğunu Çevre Koruma Ajansı’na sorduklarında, bir kirliliğin olmadığı ancak mevzuat göre izninin alınması gerektiği cevabını aldıklarını basına açıkladı.
Bu saçma yaptırım nedeniyle çalışmalarını durdurabileceklerini ifade ediyorlar.
Anlaşılacağı üzere dünyanın her yerinde mantıksız kurallar söz konusu ve isterse dünyanın en önemli şirketlerinden birisi olun bu mantıksız mevzuata muhatap olabiliyorsunuz.
Evet, SpaceX’in açıkladığı gibi anlamsız mevzuat gelişmenin önündeki en büyük engeldir ancak bunun çözümünün tek bir yolu vardır.
Bürokrasi sadece mevzuatı uygulamayla yükümlüdür. Bu durumda siyaset mekanizmasının devreye girmesi beklenir.
Siyasetin temel işlevi toplum ve devletin makul noktada uzlaşmasının sağlanmasıdır.
ABD’de SpaceX gibi bir şirketin komik bir nedenle yediği cezayı görünce yorulmadan usanmadan derdimizi siyasi kanallara aktarmamızın gerekliliğini bir kez daha anlıyoruz.