Ağustos böceği ve karınca hikayesi, 3 ülkeye göre üç farklı şekilde yazılmış.
ÇİN VERSİYONU
Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın çal oynasın yazı geçirir. Ve kış gelir.
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, Ağustos böceği açlık ve soğuktan iki gün sonra ölür.
ALMANYA VERSİYONU
Karınca bütün yaz boyunca çalışır ve kış için evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın çal oynasın barlarda yazı geçirir. Ve kış gelir.
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde sıcacık kışı geçirmeye hazırlanırken kapı çalar.
Bakar ağustos böceği; “Ne haber aptal komşum? Devlet bana işsizlik maaşı bağladı. Kalacak bir yer ayarlayıp, sağlık sigortamı da yaptı. Laflamaya uğra, görüşürüz” der ve gider.
TÜRKİYE VERSİYONU
Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın, çal oynasın yazı geçirir. Ve kış gelir. Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, Ağustos böceği bakalım ne zaman kapıyı çalacak diye düşünür.
İçinden “bütün yazı aylaklıkla geçirdi, kim bilir ne durumdadır” diye geçirir.
Derken kapı çalar. Kapıda üstünde kürkü, kolunda Rolex saati ile Ağustos böceği. “Selam dostum” der. Şaşırmış Karınca, “Hayırdır, miras mı kaldı” diye sorar. Cevap karıncayı daha bir şaşırtır. “Hayır dostum. Siyasete girdim. Eş dost boş bırakmıyor. Bütün Bakanlarla resmim var. Görmek ister misin?” “İstemem” der karınca. “Bana niye geldin, ne istiyorsun?”
Karınca çok kızmıştır. İçinden “ben çalışırken benimle alay ediyordu, vur patlasın çal oynasın yaşadı. Şimdi de siyasetçi oldum diye bir karış yukardan bakıyor dişbudak. Kimseye bir kuruş faydası olmamış bu böceğin millete ne faydası olur ki!” diye düşünmüş.
Ağustos böceği ise sormuş. “Bakıyorum ambarların yiyecek dolu, stok mu yapıyorsun. Bunların vergisini ödedin mi sen bakalım? Etrafta onca aç ve üşüyen varken, karıncalar da bu nasıl bir vurdumduymazlık”
“Eyvah!” diye düşünmüş karınca. “Kök emmeyi seven bu yeraltı böceği, düzenini kurmuş bizim kışlıklara çöker mi çöker.”
Sonuçta karınca dürüstlüğün bedelinin de olabileceğini anlamıştır. Beterin beteri var deyip şükreder ve işine bakar. Ağustos böceği ise adım adım yükselir.