30 sene önce mart ayının son günlerinden bir gün, DOSAB’da fabrikamdaki odamda çalışırken, Tahsin Ardıç’ın sabah kahvesine geldiğini söylediler. O zamanlar ELTAF Tekstil Sanayi Ticaret Şirketi adı ile üretim ve Amerika ile Avrupa ağırlıklı ihracat yapıyoruz. Ürettiğimiz modelleri yurt dışı fuarlarda tanıtıyor, gelen siparişleri üretip satıyor ya da müşterinin getirdiği numuneleri üretip satıyoruz. Örgü kumaş ile konfeksiyon üretimi yapıyoruz. Kumaşa ise iplikten giriyor, kendi makinelerimizle örüyor, dışarıda boyatıyor ya da desen bastırıyor, kesip dikip pazarlıyoruz. Pek çok ünlü markanın direkt imalatçıyız. Kapasitemizin yüzde 95’i ihracata gidiyor. Yurt içinde de Collins ve Mavi markalarının bayan departmanlarına ürün veriyoruz.
Diyeceğim, işim başımdan aşkın ama Tahsin Ardıç iyi dostum ve sabah kahvesinin hatırı yüksek. Ayrıca küçük bir ihtimal de olsa, doğum günümü hatırlamış olabilirdi. Tanıdığımda o Dünya gazetesinin Marmara Bölge Temsilcisi, ben de o sıralar DOSAB Başkanı idim. Genelde ekonominin gidişi, DOSAB ve Bursa’daki gelişmeler hakkında konuşurduk. Ancak o sabah bir farklı idi. “Ben bir gazete çıkaracağım” dedi pat diye. Önce şaşırdım. Baktım şaka yapmıyor, gayet ciddi. “Nasıl yani, günlük gazete mi?” diye sordum. “Hayır” dedi. “Haftalık bir ekonomi gazetesi. Farklı olacak.” “İsmi belli mi?” diye sordum. “Ekohaber” dedi.
A’sından Z’sine düşünmüş, kararını vermiş ve yola çıkmıştı. Ne yapacağını, nasıl, nerede, kimlerle yapacağını, boyutlarını, sayfa adedini, tuşesini, renklerini, markayı aklımıza gelmeyen her ne var ise, gereken her detayı planlamış ve harekete de geçmişti. Zaten bunu yapsa yapsa, o yapardı.
Doğal olarak “Hayırlı uğurlu olsun arkadaşım. Benim yapabileceğim bir şey varsa elimden geleni esirgemeyeceğimi bilirsin. Yapabileceğim ne varsa söyle” dedim. “Sadece manevi desteğine ihtiyacım var, bir de Ekohaber’de köşe yazısı yazar mısın diye sormaya geldim” dedi. Takıldım. “Kaç para vereceksin. Söyle de düşüneyim” dedim. “Üstüne para vereceksin. Fabrikaya birkaç abonelik yazarız. Müdürlerinin ekonomiden haberi olur” dedi. İşini bilen adamdı. Çok güzel bir gazete çıkardı. Senelerdir Bursa’yı, hatta Bölge’yi aydınlatıyor.
Demek 30 sene olmuş. Yıllar ne çabuk geçiyor. Yaşanan onca güzel anılar film şeridi gibi gözler önünde ve mücadele şükür ki bitmedi. Hepimizi ayakta tutan, yaşama bağlayan o mücadele ve bitmesin. Aralarda ufak tefek kasisler de hayatın bir parçası.
Sevgili Tahsin Ardıç. En başta seni, 30 senedir Ekohaber’e değer katan herkesi yürekten kutlarım. Sağlık ve başarı dolu nice yıllarda birlikte olabilmek temennisi ile…