Ülkenin nadide bir köşesine tayini çıkan bir memur, kiralık ev aramaktadır. Ev sahibi ile evi dolaşırken ev sahibi:
- “Bundan ucuzu bulamazsınız. Aydınlatma ve klimalar kaçak elektrik ama banyo şofbeni saate bağlı” deyince memur şaşkınlıkla:
- “Aydınlatma ve klimalarda kaçak elektrik kullanıyorsunuz ama şofben saate bağlı. Neden acaba?”
- “Beyefendi, şofbenden abdest alıyoruz. Haram olmasın diye saate bağladık.”
Bu fıkra gülümsetmesinin yanında biraz marjinal ama İslam anlayışı bakımından düşündürmesi gereken çarpıcı bir örnek.
Independent Türkçe’de, 19 Mayıs 2019 tarihinde Muhammed Eren yazmış. Bir Amerikan üniversitesi olan George Washington Üniversitesi’nden iki akademisyen, Şeherazade Rahman ve Hüseyin Askari 2010 yılında “İslam Ülkeleri Ne Kadar İslami?” başlıklı bir araştırma yayımlamışlar. Araştırmada İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye olan ülkelerin, İslami öğretilerle uygun politikalar izleyip izlemediklerini bulmaya çalışmışlar. Daha sonra kurulan vakıf ile bu çalışmayı her yıl yaparak ve Müslüman olmayan ülkeleri de araştırmaya dahil ederek, İslamilik Endeksi’ni açıklamaya başlamışlar. Vakıf, kurucu üye ekonomist Hossein Askari, finans uzmanı Hossein Mohammadkhan, uluslararası İlişkiler uzmanı Fara Abbas, İslami finans alanında doktora sahibi Liza Mydin ve web uzmanı Mostafa Omidi olmak üzere beş kişiden oluşuyor
İnternette Ceride-i ilmiye isimli sayfada bulabileceğiniz Hüseyin Anıl Aslan tarafından kaleme alınmış 15 Ağustos 2024 tarihli İslamilik Endeksi başlıklı yazıda şöyle denmiş:
Son yıllarda yapılan en önemli araştırmalardan birisi “İslamilik Endeksi Projesi’dir. İslamilik Endeksi Projesi’nin amacı; ülkeleri İslami öğretilere yakın bir idare sürdürme yönünden değerlendirip değişik ölçütlere göre puanlayıp sıralamaktır. Endeks, Amerika Birleşik Devletleri’nde faaliyet gösteren “İslamicity Vakfı” tarafından George Washington Üniversitesi mezunu İranlı iki akademisyen önderliğinde yapılmaktadır. İslamilik Endekslerinin, bir ülkenin İslami algısını geliştirmek için bir yol haritası sağlamak amacıyla tasarlandığı belirtilmektedir. İslamilik Endeksi; İnsani ve Siyasi Haklar Boyutu (yüzde 35) Ekonomik Boyut (yüzde 30) Hukuk ve Yönetim Boyutu (yüzde 25) ve Uluslararası İlişkiler Boyutu (yüzde 10) olmak üzere dört ana daldan oluşur. Endeks, birçok ülkenin, İslam’ın insani, sosyal, yönetimsel ve ekonomik öğretilerini yansıtıp yansıtmadığını ölçmeyi amaçlamaktadır.
İnsani ve Siyasi Haklar kısmında dokuz alt ölçüt vardır. Bunlar ve yüzdeleri: Kişisel Özgürlük (yüzde 32) İnsani Eşitsizlik (yüzde 11) Eğitime Erişim (yüzde 11), Sağlık Hizmetlerine Erişim (yüzde 11) İnsani Gelişmişlik (yüzde 10), Medeni ve Siyasi Haklar (yüzde 10) Sosyal Sermaye (yüzde 5) Demokrasi (yüzde 5), Yaşam Koşulları (yüzde 5) şeklindedir.
Ekonomi kısmında 8 alt ölçüt vardır. Bu ölçütler ve yüzdeleri: Ekonomik Fırsat ve Ekonomik Özgürlük (yüzde 40) Ekonomik Refah (yüzde 15) Ekonomik Adalet (yüzde 15) Yoksulluğun Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Hükümler ve Yardımla Refahın Sağlanması (yüzde 10) Destekleyici Finansal Sistem (yüzde 10) İslami Finansa Uyum (yüzde 10) İş Yaratma ve İstihdama Eşit Erişim (yüzde 5) Mülkiyet Hakkı ve Sözleşmenin Kutsallığı (yüzde 5) şeklindedir.
Hukuk ve Yönetim kısmında beş alt ölçüt vardır. Devlet Yönetimi-Devlet Etkinliği (yüzde 40) Hukuki Bütünlük (yüzde 27) Yönetim Endeksi (yüzde 13) Yolsuzluğun Önlenmesi (yüzde 13) Emniyet ve Güvenlik Endeksi (yüzde 7) şeklindedir.
Uluslararası İlişkiler kısmında 2 alt ölçüt vardır. Bunlar, Askeri Durum ve Savaş Hali (yüzde 50) Huzur Durumu (yüzde 50) şeklindedir.
On puan İslam’ı yaşamaya en yakın ülkeyi gösterirken sıfır puana yaklaştıkça İslami öğretilere en uzak olan ülkeler belirlenir. Merak edenler ayrıca ilgili 4 kısım skorlarına ve listedeki tüm ülkelerin verisine http://islamicity-index.org adresinden erişebilir. 2022 yılı Endeksinde sıralamaya göre ilk beş sırada; Danimarka, İrlanda, Hollanda, İsveç ve İzlanda var. Sıralamaya giren ilk iki İslam ülkesi, 43. sırada Malezya ve 48. sırada BAE. Türkiye 100. ve Suriye 149. sırada. Müslüman ülkelerin ortalama sıralaması 76 olarak belirlenmiş.
Bu durumun sebebini anlamak zor değildir. Kendi ülkemizden örnek verirsek Kur’an’ı okuyup anlayan kişilerin oranı “Kur’an’ın Anlamıyla Buluşma Platformu’nun yaptığı bir ankette yüzde 5 olarak belirlenmiştir. Bu yüzde 5‘lik oranın içinde de yüzde kaçının dürüstçe cevap verip gerçekten düşüne düşüne okumuş olduğu da meçhul bir durumdur. Ne yazık ki biz İslam’ı doğru anlayamadık ve de ahlak ve erdemlice bir hayatı Müslüman olmayan birçok ülke kadar yaşayamadık. Ne denmek istediğini “Tobleron davasını” ve benzerlerini hatırlayarak anlamak mümkün.
Mehmet Akif Ersoy’a Avrupa gezisi dönüşünde sorarlar, Avrupa’yı nasıl buldun? Cevap olarak “İşleri var dinimiz gibi, dinleri var işimiz gibi!’’ demiş.
2018 İslamilik Endeksi'nin basın duyurusunda Türk kökenli Mısırlı alim Muhammed Abduh'un 100 yıl önce söylediği bir söze de atıf yapılmış:
"Batı’ya gittim, İslam’ı gördüm ama Müslüman yoktu; Doğu’ya döndüm, Müslümanları gördüm ama İslam yoktu.”
Eğitimde aranan bilimsellik ve çağdaşlık neden çok önemli, sonuçlar net olarak göstermiş. Çarpıcı bir örnek daha: 2 milyar Müslüman arasında dünyadaki toplam nüfusu 14 milyonu geçmeyen Yahudilerin ve İsrail’in, en önemlisi eğitim ve ekonomi olan gücü nereden geliyor, ortada. Müslümanların aldığı Nobel sayısı 15 ve bunun sadece 5 tanesi bilim dalında iken, İsrail’in kazandığı Nobel sayısı 51.