Yeni bir okula başlarken, yeni bir eve taşınırken, yeni bir şehre göçerken aklımızda hep yeni bir hayatın düşü vardır. Askerlik bittiğinde, okul bittiğinde, yeni bir iş bulunduğunda umut tazelenir, düş tazelenir, aslında hayat tazelenir. Bir mahkûm tahliye olup elinde bavuluyla özgürlüğe ilk adımını atarken geçmişini geride bırakmıştır. Sevdikleriyle kucaklaşmak kadar yeni bir hayatla da kucaklaşmaktır en büyük düşüncesi. Eski hataları yapmamak, geçmişe sünger çekmek ve gelecek güzel günlere yürümektir.

Evlilik, yeni doğan çocuk yeni bir hayatın müjdecisidir. Yaşlılıkta dede olma, nine olma haberi de yeni bir hayatın başlangıcıdır, yenileniverir tüm eskimiş duygular...

En kötü olayın ardından ortalık sakinleşince içilen ilk çayın yudumunda alınan tatta da hayat yeni bir hayattır artık. Olan olmuştur, giden gitmiştir, acı özümsenmiş ve normalleşilmiştir.

Hayatın bütün döngüsü yenilenmek üzerine kuruludur. Yenilenmeyen her şey ölür ve ölüm bile büyük bir yeniliktir. Gidenin yerini yeni biri doldurur. Toprağa düşen tohum ölen bir bitkinin tazecik halidir. Hem de ta kendisidir.

Ben şahsen kaç bin kez yenilendim bilmiyorum. Kaç on kez yeni bir hayata başladım?

Bazen kısacık bir gün içinde bile ne keskin değişiklikler oluyor hayatımızda. Bazen söylediğimiz bir söz, attığımız doğru ya da yanlış bir adım hayatımızı bir yönden başka bir yere çeviriveriyor. Tanıştığımız insanlar, karşımıza çıkan fırsatlar. Belki de fırsatsızlıklar bizi yeni bir insan yapıveriyor. Bilmediğimiz bir yönümüzü keşfediyoruz, bilmediğimiz bir yere gidiyoruz ve biz yeni biri oluyoruz.

Üç tekerlekli bir arabanın yanında, babamın çıraklığını yaparken nereden bilebilirdim ki o çocuğun bir gün gelip kitabını yazacağımı, o çocuğun hayatını filme çekeceğimi, onca işin gücün arasında 30'a yakın kitap daha yazacağımı?

Baştan beri sözünü ettiğim bütün yenilenmelerin mahkûmiyet dışında tamamını yaşamış biri olarak şu anda da ben bile merak ediyorum daha başka ne yenilikler olacağını hayatımda.

Ama kim yenilenir? Bekleyen mi, çabalayan mı? Yeniliğe açık olan mı? Yeniliği arzulayan mı?

Ağaç budanırsa, çiçek sulanırsa, insan eğitilirse yenilenmez mi?

“Bilgiye aç ve muhtaç olmak” derim hep. Kim bilgiye aç ve muhtaç olur?

Kim öğrenciliğini sürdürürse ''O'' diyeceğim. Öğrenmenin tadını alanlar, en basit bir şeyi öğrendiğinde ben bunu nasıl bilmem diye hayıflananlar değil, bu yeni basit bilgiyi alıp kullananlardır ve de en çok yenilenenlerdir.

Her yeni gün, yeni bir hayatın başlangıcıdır.

HER YENİ GÜN, YENİ BAŞLAYAN BİR HAYATIN ÇIRAKLIĞIDIR.

Yeter ki çabalayalım ve yeter ki umudu taze tutalım.

Ve dileyelim, çıraklığımız hiç bitmesin.