İnsanlığın başlangıcından bugüne kadar geçen binlerce yıllık süre içinde insanlar, sürekli olarak, daha iyi olanaklara sahip olabilmek ve daha iyi yaşam koşulları yaratabilmek için yeni ürünler üretmek veya mevcut ürünleri geliştirmek yolunda çaba sarf etmiştir.
İngilizce dilinde “design” olan sözcüğün, ülkemizde ifade edilen karşılıkları genel olarak “tasarım” ve güzel sanatlar alanında da “model, motif, resim taslağı, kompozisyon” olarak bilinmektedir.
Tasarımın isabetli bir tanımını yapabilmek için, sadece, tasarımcı, pazarlama aracı, kültürel özellik veya tasarım endüstrisinden herhangi birini esas alarak sonuca varmak mümkün değildir.
Çoğunluk tarafından kabul edilebilir bir tasarım tanımında tasarım tanımında ürünün görünümüne yüklenen “bütün” ekonomik değerlerin yer almasının gerektiği inancındayız.  
SMK’da yapılan tanımın, bu görüşü doğrular nitelikte başarılı bir düzenleme olduğu söylenebilir. Buna göre; “Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.” (SMK m.55/1).
İsabetli olan yasal tanım esas alındığında, ürünün insan duyuları ile algılanamayan unsur veya özelliklerinin tasarım tanımına girmediği ve dolayısıyla, tasarım korumasından yararlanamayacağı açıktır.
Tasarımın tanımı kapsamına yüzeysel biçimi olan iki boyutlu tasarımlar ile nesne olan üç boyutlu tasarımlar girmektedir.
Sosyal, kültürel ve ekonomik yönden gelişmiş kabul edilen ülkelerin en önemli öngörülerinden biri, bilgiye verdikleri önem gelmektedir. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi için, fikri ve sınaî mülkiyet haklarla ilgili hukuki düzenleme ve alt yapının kurulması ile beraber, araştırma ve geliştirmeyi teşvik etmek ve bunun ekonomiye kazandırılması için teknoloji transferini gerçekleştirmek icap etmektedir.
Rekabetçi bir sanayi toplumunun oluşumunda da, fikri mülkiyet hakları ve bu kapsamda tasarım konusunun öne çıktığı açıktır.
Bu çerçevede, Türk Patent ve Marka Kurumu ve Fikri Mülkiyet Akademisinin varlığı ve faaliyetlerinin ülkemizin ve milletimizin geleceği yönünden hayati  önemi bulunmaktadır. Tasarım haftası vesilesiyle bu kurumların, diğer araştırma kurum ve kuruluşlarlı birlikte daha koordineli bir çalışma yürütmeleri için daha fazla yapılması gerekenlerin belirlenebilmesi ve görüşlerin ortaya çıkması yürekten dileğimizdir.
“Tasarım Haftası” ile birlikte diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları yönünden de etkinliklerin sıkça yapılmasında önemli yararlar bulunduğu açıktır.
Tasarım Haftası nedeniyle, katkılarıyla fikir ve emek verenleri kutlar, başarı ve mutluluklar dileklerimi iletir, en içten saygılarımı sunarım