İklim değişikliğinin oluşturmaya başladığı su kaynaklarındaki azalma koşulları, yer küre üzerinde su kullanımının yoğun olduğu tarımda, bu kullanımının dikkatli ve tasarruflu olmasını öne çekmektedir. Bu hafta, bu konuda bir örnek paylaşacağım sizlerle, dünya ekonomilerinde tarımda da önemli bir paya sahip olan ABD’de, iklim değişikliğinin tarımı nasıl etkilemeye başladığının bir küçük örneğini aktararak…
Arizona eyaletinde tarımsal sulamanın ana pınarı olan Colorado nehrinin taşıdığı su miktarındaki büyük azalma 512,000 dönümlük alanı susuz bırakıyor, bu da eyalet tarım alanlarının %30’a tekabül ediyor, eyaletin tarımsal girdilerinde 100 milyon dolarlık bir düşüşe neden oluyor. Ekonomistler suya erişimin bu azalışının yıllık gelirin üçte bir oranında azalmasına neden olmasını, kriz olarak tanımlıyorlar.
Bilim insanları bu oluşumları, iklim değişikliğinin neden olacağı tarımsal bozulmaların sadece başlangıcı olduğunu, söylüyorlar. Colorado nehrindeki su azalması 7 ABD eyaleti yanında 2 Meksika eyaletinin de su yönetiminde çok dikkatli yürümelerini, yerel kontrol uygulamaları yapmalarını gerekli kılmaktadır. Araştırmacılar çiftçilere daha az su kullanımıyla daha verimli üretim yapma konusunda bilgi aktarmaktadırlar, tabii daha az su kullanımı isteyen bitki türlerini de önermektedirler.
Uzmanların, bizim çiftçilerimizin de yararlanabileceğini düşündüğüm bazı önerilerini bu vesile ile paylaşmak istiyorum, şöyle ki;
Daha az su kullanan, düşük maliyetli, süper verimli mikro sulama sistemlerine geçin, damlama sulaması gibi,
Mısır veya sıcağa ve az suya dayanıklı, toprak cinsine bağlı olmayan sorgum ve benzeri bitkiler yetiştirerek beşte bir su kullanımına kadar düşün,
Meyve sebze üretiminde de az su kullanımını ön plana çekin,
Çiftlik sahiplerini, ısıya ve az suya dayanıklı hayvan türlerini yetiştirmeye yönlendirin,
Geleceğin çiftçileri ve çiftlikleri artık geçmiş kökenli üretim düzeninden yenilik yapmaya istekli tarımcılar olmaya dönüşmek zorundadırlar, ufukta görünmeye başlayan iklim değişikliği oluşumu bu dönüşümü gerektirmektedir.
Bu Arizona örneğini, bizim çiftçilerimiz için de geleceğe yeni bakış açıları oluşturur, umuduyla önünüze seriyorum. Geçen hafta gazetelerde okuduk, İznik Gölü küçülüyor, yani gölün topladığı su miktarı azalıyor, işte bizim de suyu dikkatli ve tasarruflu kullanmamızı gerektirecek önemli bir doğa ikazı.
Biliyorsunuz ben bir DSİ mensubuyum, tüm meslek yaşantım su ve toprak varlığımızın korunması, veriminin artırılması çalışmalarıyla geçti. Mesleğe başladığım 60’lı yıllarda tarım ve yerleşim alanlarının su taşkınlarından korunması, toprak veriminin artırılması için tarım alanlarında drenaj ve sulama sistemlerinin yerleştirilmesi projeleri yoğun olarak uygulanıyordu. Sıkıştırılmış toprak sulama kanallarından beton kaplamalı kanallara ve ayaklar üzerine yerleştirilen prefabrik kanaletlere geçtik ve bu gelişmelerle hep övündük. Ama artık bu sistemler bırakın övünmeyi, hemen terk edilmeyi gerektiriyor, yukarıda vurguladığım iklim değişikliği koşullarında, buharlaşmayı azaltan ve su tasarrufunu öne çeken sistemlere, damlama ve benzeri sulama sistemlerine dönüşümü gerektiriyor.
Evet, önümüzde büyümekte olan iklim değişikliği gerçeği karşısında suyun tasarruflu kullanımının, bu zenginliğimizin sürdürülebilir olmasının temel şartı olduğunu da, sakın unutmayalım.
Söz tarımdan açılınca, geçen hafta gazetemizin manşetini oluşturan Katma değerli TARIM ATAĞI konusunda da birkaç sözüm olacak. Daha önceki haftalarda sizlere, tarım varlığımızı doğru kullanma, tarımda verimliliği artırarak zengin olma yolunda, kooperatifleşme ve genç çiftçilere uygulamalı tarım meslek eğitimi konularının önemini, sunmuştum. Türkiye İhracatçılar Birliği’nin kamuoyuyla paylaştığı ‘’Tarım ve Hayvancılık Sektörlerinde Sürdürülebilirlik Eylem Planı’’ üzerindeki görüşlerini değerli uzman yazarlarımız köşelerinde bizlerle paylaştı. Bu görüşler içinde, az da olsa, kooperatifleşmenin elzem bir durum olduğundan, çiftçinin eğitiminin öneminden de bahsediliyordu. Ben de bu konuyu belirginleştirmek için önerimi tekrarlıyorum, lütfen Amerika’yı yeniden keşfe kalkmayalım, gerek TİM üyeleri ki siz Hollanda tarımını mutlaka yakından incelemişsinizdir, gerek ülke tarımımıza yön verenler, gelin tarımda, sizlerin vurguladığı gibi içinde hayvancılık da var, Hollanda Modelini örnek alalım ve kendi koşullarımıza uygun hale sokarak uygulayalım. Aslında içimizde uygulayanlarımız da var, kooperatifçiliğin güzel örneği, Ağaköy Kooperatifi, uygulamalı tarım eğitiminin güzel örneği, Ziraat Mektebi…
Önümüzde büyümekte olan iklim değişikliği gerçeği karşısında suyun
tasarruflu kullanımının, bu
zenginliğimizin
sürdürülebilir olmasının temel şartı olduğunu sakın unutmayalım.