Bursa Valiliği’nin liderlik ettiği bir inovasyon kıyaslama projesi olan Innovatus ziyaretleri kapsamında karma ekipler oluşturularak yaklaşık on sene önce yurtdışı ziyaretler gerçekleştirilmişti, ben de Hollanda ziyaretine katılan ekipte yer almıştım. Bu ziyarette ülkemiz seçkin bir ekip tarafından temsil edilip bilgiler aktarmıştı, bunun yanı sıra çok iyi uygulamaları görme ve kıyaslama imkanı bulmuştuk. Hatta bazı uygulamalardan esinlenerek, şehrimizde ve ülkemize uyarlanmasına da vesile olmuştuk.
Ülkemiz gelişimi yıllardır Güney Kore ile kıyaslanır ve benzer ölçeklerde ve tarihlerde aynı seviyede mücadeleye başlayıp bizim niçin ilerleyemediğimiz tartışılır. Yine ülkemizin tarım eko-sisteminin giderek girdaba sürüklendiği günlerde Hollanda ile kıyaslanıyoruz, ben de o ülkeye dair kısa bilgileri aktarmak istedim. Hollanda’nın;
Nüfusu: 17 milyon (400 bini Türk),
Yüzölçümü: 41,500 km2 (Konya: 40,800 km2),
İşgücü: 8 milyon,
Tarım işgücü %1,2: 100,000 kişi,
Kişi başı gelir: 60,000 $/yıl,
Toplam ihracat: 700 milyar $,
Tarım ihracatı: 120 milyar $,
Rakım: -2 m.
Toplam tarım ürünleri ihracatının 85 milyar $’ı ülkelerinde üretiliyor, 35 milyar $’ı ise ithal edilip işlenerek ihraç ediliyor.
ÖZETLE; Konya kadar arazisi, tarımda 100 bin çalışanı, deniz seviyesinin 2 metre altında bulunan bir ülke harikalar yaratıyor (hatta önümüzdeki 50-100 yıl içerisinde ülkenin büyük bir kısmı sular altında kalacak).
Yukarıda verdiğim rakamları ülkemizle kıyaslamayı size bırakıyorum, Hollanda sadece ülkemizin değil birçok dünya ülkesinin de hayranlıkla ve kıskançlıkla takibinde.
Herkesin tarımdaki durumumuzu konuştuğu bugünlerde ben de bu kıyası yaparak ülkemizi yöneten ve kuralları koyanların başarısızlığına çok üzüldüğümü belirtmek istedim.
YAZIK EDİYORSUNUZ.
Uluslararası anlaşmalarda hesapsız verilen sözler ve kısıtlamalar, kapatılan destekleyici kurumlar tarıma büyük zarar vermiştir. Bu anlaşmaları iptal edin, kurumları fazlasıyla faal hale getirin, destekleri de artırın. Yakıt, gübre, yem, arazi, sulama, aracılar gibi konularda ACİL REFORMLAR ve SÜBVANSİYONLAR GERÇEKLEŞTİRİP TARIMI AYAĞA KALDIRMAMIZ GEREKİYOR.
Ayrıca, tarımsal alanlarda insanlarımızı, özellikle de gençleri sahada tutabilmek için; SOSYAL YAŞAM ALANLARINDA İYİLEŞTİRMELER VE KISMI MODERNİZASYONLAR YAPILMASI GEREKİYOR.
Son sözüm çiftçiye /köylüye; ANADOL’da MEMLEKETİN EFENDİSİYDİNİZ, KENTE GELİP VAROŞLARA HAPSOLDUNUZ. SİZLERİ TEKRAR GELECEĞİN EFENDİSİ OLMAYA ÇAĞIRIYORUM.
Çiftçimizin bu işi yapmak için ne kadar çok direndiğini, bazılarının son kurşunu attığını, maliyetinin altına satmak zorunda kaldığını, desteklerin ve bazı uzman kurumların yok edildiğini bilsem de bence devlet sahip çıkarsa geri dönüş mümkün.
Bunları yapmazsak AÇ KALIRIZ AÇ…