Türkiye seçim ortamına girmiş durumda. İktidarı, mu­halefeti yarın seçim olacakmış gibi davranış sergili­yor. Normal zamanda olmayacak işler yapılabilir oldu. Maaş zamları, kadroya geçiş, emeklilik hakları, bireylerin borçlarının devlete devredilmesi, cezaların, kamuya olan borçların silinmesi, devlet bankalarının musluklarının so­nuna kadar açılması v.b.

Kimse şikayetçi değil bu durumdan. Sanki içinde bulunu­lan ekonomik kriz bu yolla çözülecek.

Oysa tam tersi, aya­ğımıza sıkıyoruz. So­nunda daha büyük bir faturayı toplum olarak ödeyeceğiz.

Siyasiler belki bu ha­reketlerle seçimde oylarını arttırabilirler ancak geleceği­miz kararmaktadır.

Bireyler siyasi eğilimlerini seçim sandığında gösterecek­ler, vekillerini ve devletin başını seçecekler.

Ancak önceki seçimlerin farklı olarak kimse seçim so­nuçlarının ülkenin sorunlarını çözeceğine inanmıyor.

Seçmen, “siyasi tercihimi yapayım, zaten değişen bir şey olmayacak” ruh halinde.

Toplumun ilk defa seçimden bir beklentisi yok, gelecek için umutlu değil.

İnsanları seçim sonucu ne olursa olsun, sonrası kötü olacakmış gibi bir korku sarmış durumda.

Günü geçirip, seçime ulaşmaya çalışıyoruz aslına bakar­sanız.

Bu sefer sanki her şey farklı olacak.

Seçimlerin şimdiden hayırlı olmasını diliyoruz.