“Metaverse” kavramı; araziler, binalar, avatarlar ve hatta isimlerin alınıp satılabildiği, genellikle kripto para birimi kullanılarak paylaşılan sanal dünyaları ifare eder. Diğer bir anlatımla, “sanal evren” veya “meta evren” anlamlarında da kullanılmaktadır.
Sanal evrende marka konusu ile ilgili sektörlerde, üç boyutlu markalara ilgi artışı gözlemlenmekte ve bu yolla ürün pazarlamada önemli bir işlev görmektedir.
Marka, bir teşebbüsün mallarının ve hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve net olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla, kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işarettir ( SMK m. 4 / 1).
Kanuni tanımına göre marka, üç unsurdan oluşmaktadır. Bunlar, “işaret”, “sicilde gösterilebilir olması” ve “ayırt edici” nitelik taşıyan unsurlardır. Teşebbüs tanımın bir unsuru olmamakla birlikte, tanımda etkili bir kavramdır.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (Kısaca “SMK”) 4/1 inci madde fıkrası hükmünde yapılan tanımda, markaya konu olabilecek işaret türleri sınırlı sayıda öngörülmemiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in (Kısaca “SMKY”) “Marka Örneğinin gösterimi” başlıklı 7 nci maddesinde, SMK m.4’de yer alan korumanın konusunun açık ve kesin olarak Sicil’de gösterimi için özellikle geleneksel olmayan marka türleri bakımından şartların ne şekilde sağlanması gerektiği açıklanmıştır.
SMKY’de, ses markası, üç boyutlu marka, renk markası, hareket markası gibi marka türlerinde, marka türüne ilişkin açık beyanın yer alması gerektiği ifade edilmiş, böylece tescille sağlanan korumanın hukuki konusunun açık ve net olarak anlaşılmasının sağlanması amaçlanmıştır.
Üç boyutlu marka için; markanın bütünlüğünü bozmayacak şekilde, en fazla altı farklı açıdan görünümünü içeren gösteriminin sunulması gerekmektedir.
Maddede ayrıca, son yıllarda sayıları giderek artan hareket markası başvuruları için; hareketi tasvir eden bir görüntünün veya görüntü dizisinin sunulması gerektiği belirtilmektedir. Bunlara ilaveten SMKY’de sayılmayan diğer marka türleri bakımından başvuru sahibinin özellikle görüntüler, şekiller, çizgiler veya karakterler yoluyla görsel olarak gösterim, elektronik kayıt, yazılı açıklama veya uygun gördüğü başka bir gösterimi Türk Patent ve Marka Kurumu’na sunması gerektiği düzenlenmiştir.
Marka olarak seçilecek işaretin karıştırılmaya yatkın, bazı şartlar altında (mesela ışığın yönüne ve şiddetine göre veya bir harekete maruz kalması, mesela ambalajın oynatılması, çevrilmesi) halinde değişebilir, çeşitli şekillerde, renklerde ve bazı durumlarda mesela ses eşliğinde kullanılabilir nitelik taşıması halinde bu durum SMK’da mutlak ret sebebi olarak öngörülmüştür (m.4). SMK’nın 4. maddesi esasında geleneksel, bir anlamda mutat şekil + söz anlayışındaki (konvansiyonel) markalardan çok, bu konumda olmayan yani üç boyutlu markalar ile ses, renk, sabit konum (pozisyon) hastag ve mağaza tasarım markaları için öngörülmüştür.
SMK’nın 4 (1) madde fıkrasında sayılan işaretlerden bazıları şunlardır; kişi adları, sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler, malların veya ambalajların biçimi (üç boyutlu biçim).
Bu işaretler dikkate alınarak sanal evren için olası alınacak markalar hakkında aşağıdaki açıklamalarla yetinilmiştir.
Üç boyutlu markalar, ürünlerin kendilerinin veya ambalajlarının biçimleri ile ilgilidir; sorun üç boyutlu şeklin tescili bağlamında ortaya çıkar. Acaba şekil işlevin zorunlu (dayatmasının) sonucu mudur? İşlevin gerekli kıldığı şekil hiçbir kişinin veya bazılarının inhisarına verilemez. Eğer şekil işlevin dikte ettiği şekli aşıyor, ona bir özgünlük, başkalık katıyorsa ancak bu taktirde üç boyutlu şeklin marka olarak tescili kabul edilir.
SMK m. 4 (1)’de sözü edilen, işaretin “biçimi” anlatımı, sadece iki boyutlu işaretlerin marka olabileceği anlamına gelmez. Bir renk, ses veya melodinin ya da üç boyutlu bir işaretin de marka olarak kullanılması kabul edilmiştir. Ses veya melodinin notaya dökülmüş şeklinin, üç boyutlu işaretin iki boyutlu resminin “çizimle görüntülenebilen biçimi” kapsamında yer aldığı açıktır.
SMK’na göre de, mal üzerine konulan üç boyutlu şekillerde marka olarak kullanılabilir (m. 4 / I). Örneğin; Mercedes marka araçlardaki yıldız işareti gibi.
Mal veya ambalajının orijinal biçimi de, marka olabilir. Ancak, malın özgün doğası gereği ortaya çıkan şeklini ya da başka bir özelliğini veya teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan veya mala asli değerini veren şekli y da başka bir özelliğini münhasıran içeren işaretler, marka olarak tescil olunamaz (SMK m.5/1.e). Örneğin, otomobil lastiği gibi doğası gereği başka şekillerde olamayacak şekiller münhasıran veya esas unsuru içerirse marka olarak tescil edilemez. Ancak bunlara özgün bir şekil verildiğinde marka olarak tescili mümkün olabilecektir.
Sonuç olarak, ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla her türlü işaret marka olarak tescil edilebilir. Nitekim, marka olabilecek işaretler sayılırken sınırlı bir sayma yöntemi benimsenmemiş; “özellikle” ibaresi eklenmek suretiyle marka olabile-cek işaretlerin SMK’nın 4 üncü madde hükmünde sayılanlarla sınırlı olmadığı ifade edilmiştir.
İşaret, bir teşebbüsün mal / hizmetlerinin bir başka teşebbüsün mal / hizmetlerinden “ayırt etmeyi” sağlayabiliyorsa, ayırt edici niteliğe sahiptir (SMK m.4/ I)
Ayırt edici nitelik, bir işaretin herhangi bir sebeple diğerinden farklı olma- sını sağlayan özellikleri ve öğeleri ifade eder. Bir işaret ya başlangıçtan itibaren ayırt edicidir veya zamanla bu niteliği kazanır. Ancak her ikisi de SMK’de aynı - tescili sağlayıcı veya terkini önleyici - güce sahiptir.
TRIPs’in 15 inci maddesi ile yeni AB Marka Direktifi ve AB Marka Tüzüğüne uygun olarak düzenlenen SMK’nın 4 üncü madde hükmünde, “çizimle görüntülenebilme” koşulu yerine, yeni marka türlerinin tesciline de imkan verebilecek şekilde işaretin, “marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması” şartı eklenmiştir.
Bu nedenle, marka ile marka sahibine sağlanan korumanın konusunun, açık ve net olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde Sicilde gösterilebilir olması gerekir. Bir başka anlatımla, marka sicilinden neyin korunduğunun açık ve net bir şekilde anlaşılması gerekir. (1)
Mal vehizmet ürünlerinin sanal evrende tanıtılması ve pazarlanması amacı ile istenildiğinde, melodi markası, hareket markası ya da üç boyutlu marka türleri, yukarıda açıklanan hukuki çerçevede tescil edilebilecek olup, bu konuda yasal bir engel bulunmadığı inancındayız.
Ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.
(1) Mevci Ergün: Fikri Mülkiyet Hukuku, C.1, Ankara 2020, s.15 vd.