Geçtiğimiz birkaç ay içerisinde NOSAB’ın (Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi) 20. yılını kutlamıştık.
Bölgemiz, sanayi bölgesi olmadan önce 4. sınıf tarım toprağı diye geçiyordu.
Genel etüt raporlarında bölge yeraltı su kaynağı açısından Bursa’nın en kurak bölgesi idi ve 250 metreden aşağı su çıkartılmıyordu.
Ne olursa olsun yine de tarım alanı idi.
Bu yazımda iki önemli konuyu işleyeceğim, müsaadenizle ilkiyle başlayayım.
Bir ay önce Bursa OSB’nin (Bursa Organize Sanayi Bölgesi) 60. yılını kutlarken Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Sayın Hasan Büyükdede yapmış olduğu konuşmasında Türkiye, yüzölçümü açısından topraklarının yaklaşık yüzde 2,7’sini sanayi bölgesi olarak kullanıyormuş, oysa Almanya ve Fransa’da bu oran yüzde 4-5’ler seviyesindeymiş bilgisini vermişti.
Bu konuda Sanayi Bakan Yardımcısı’nın fikrine asla katılmıyorum, çünkü böyle bir istatistik neye göre yapılmış bilmiyorum.
Eğer sanayileşme böyle giderse Bursa, Karacabey arası İstanbul, Gebze arası gibi yapılaşma ve konutlaşma ile dolar, taşar.
Eğer şimdiki gibi hep aynı şehirlerde sanayileşme devam ederse koca Marmara Bölgesi’nde ne göl kalır ne de deniz. Bölgenin tamamı Marmara diye büyük bir şehir olur.
Tabii insanların biyolojik bir ömrü var. Görür müyüz, görmez miyiz orasını Allah bilir ama görünen köy kılavuz istemez.
İkinci konu ise bu tür yazılar yazdığım zaman sanayici tanıdıklarımdan, özelden bana uzun uzun yazılar geliyor.
Örneğin “Madem öyle siz niye NOSAB’ı kurdunuz?”
İlk cevabım, NOSAB denilen bölgede ben yer satın alırken çoktan sanayi alanı olmuştu bile ama bir statüsü ve planı yoktu. Bursa 1/100 binlik nazım planında Minareli Çavuş Küçük ve Orta Boy Sanayi Bölgesi olarak geçiyordu.
İkinci cevabım, sanayicilik yapmam ülkemin gelecek nesillerini düşünmeme engel değil.
Üçüncü cevabım ise 20 yıl önce bölgemizde tek bir ağaç yoktu şimdi ise ağaçların boyu fabrikaları geçti. Bilmem anlatabildim mi?
Bir kez daha NOSAB’ın yirminci, Bursa OSB’nin altmışıncı ve Cumhuriyetimizin 99.yılı kutlu olsun.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramının yüzüncü yılına bir kala yazımı Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü ile bitirmek istiyorum.
“CUMHURİYET İLALEBET PAYİDAR KALACAKTIR.”
Saygılarımla.