Gece, dinlenme zamanı olduğu içindir ki geceye denk gelen olaylara “hayırdır, gecenin bir yarısında” diye bir tepki cümlesi kurar insanlar.
Aslında insanların ve de canlıların dinlendiği zamandır gece.
Güneş battığı zaman bir sükûnet çöker bütün canlılara.
Bütün canlılar derken bitkileri de dahil ediyorum elbette.
Ama eğlenceler de gecelerde olur, düğün dernek ve kutlamalar da gece olur.
Olur ama eğer bir başkasını rahatsız etmiyorsan, işte o zaman istediğin kadar eğlen.
Özellikle de sözü havai fişek gösterilerine getirmek istiyorum, durum içler acısı.
Gecenin sessizliğinde bütün canlılar derin uykusundayken o patlamalar ile birlikte dalında uykuya yatmış kuşundan tutun da her türlü mahlukatın daha ilk uyku saatlerinde patlama sesleri ile uyandırılması.
Ve doğada yaşayan her canlının iniltisinin, bir tarafın egosunun diğer tarafa vermiş olduğu işkenceye dönüşmesinin seslerini duyuyorsunuz.
Eğer canlı olarak bir tek kendinizi haklı görüyorsanız bilin ki inanılmaz haksızsınız.
Bunun halledilmesi bir torbaya bakar.
TBMM’den torba torba çıkan yasalara bir madde ekleyip…
Bundan böyle şehirlerde, kırlarda, bayırlarda ve güneş sisteminin olduğu her yerde, canlıları rahatsız eden, tabiatı yerinden oynatan ve gecenin sessizliğine karşı duran, gecenin sessizliğinde birdenbire vukuu bulan ve adeta bir savaş ortamı yaratan, minicik bir kitleye kıvanç, milyarlarca canlıya eziyet veren havai fişek yasaklanmıştır, duyuruluuur.
Bu kadar basit.
Ama belediyeler de yerel olarak eğlence yerlerinde buna müsaade etmeyebilirler diye düşünüyorum.
Duyduk duymadık demeyiiin, siz eğlenirken dili ağzı olmayan canlılara sükûnet sağlayın.