4 - EYT nedeniyle emekli olan işçinin çalışmaya devam etmesi halinde, yıllık izin hakkı ve hak ediş tarihi
İşçiye; iş sözleşmesinin sona ermesinden önceki hizmet süresi için kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödenmiş ise, bundan sonra yeniden işe başlanması halinde, “hizmet bütünlüğü” içinde yer alamayan hizmet süresi yıllık ücretli izin hakkının belirlenmesinde dikkate alınmaz. Yani, iş sözleşmesinin sona erme tarihinden önceki hizmet süresi yıllık ücretli izin hakkının belirlenmesinde nazara alınmaz (Yargıtay 9.HD.,13/05/1991, E/K.451 - 8352).
Ancak, işten ayrılan işçiye sona ermesinden önceki hizmet süresi için kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ödenmemiş ise, hizmet bütünlüğü içindeki ayrı ayrı hizmetler birleştirilir ve yıllık ücretli izin hakkının belirlenmesinde dikkate alınır.
Üstteki açıklamalar, EYT sebebiyle emekli olarak ayrılan işçiler için de aynen uygulanır. İşçi emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışan işçinin yıllık izin sürelerinde, emeklilik öncesi çalışma süresi emeklilik sonrasının kıdeminde dikkate alınarak, kesintiye uğramamış sayılarak işveren işçi lehine isterse pozitif uygulama yapabilir. Fakat işçi, işvereni eski çalışma süreleri dikkate alınarak yıllık izin süresi belirlemeye zorlayamaz. Diğer bir anlatımla, işveren, emekli olduktan sonra bir yıl tamamlanmak suretiyle yeni işe başlayan bir işçi gibi uygulama yapar.
5 - EYT nedeniyle emekli olan işçinin çalışmaya devam etmesi halinde ücreti
EYT nedeniyle emekli olan işçinin çalışmaya devam etmesi halinde, işçinin bu ikinci dönem için çalışmaları, işveren ile işçi arasında yeni bir iş sözleşmesi niteliğindedir. Bu ikinci dönemle ilgili olarak kurulacak yeni sözleşme ile işçiye emeklilik öncesi dönemde ödenen farklı olarak işçi lehine ya da aleyhine olacak şekilde yeni bir ücret tutarı belirlenebilir. Örneğin; emeklilik sonrasında çalışmasına devam eden işçiye, emeklilik sonrasında sabit ücret yerine prim esaslı ödeme yapılması iş ilişkisinin varlığına engel teşkil etmez.1 Zira, emeklilik sonrası çalışma, yeni bir iş sözleşmesidir.2