Geçen hafta, her gün taksiyle 15 dakikada ulaştığım Hayvanat Bahçesine bir saatte gidebildim. Bütün yollar binek arabalarıyla doluydu, genelde her arabanın içinde, benim gibi, işine giden bir kişi vardı, bu araba konvoyu içinde şehir otobüsü ise birkaç tane idi. Yakın çevre yolunda trafik kazası varmış meğer.

Biliyorsunuz ben, kent içi ulaşım söz konusu olunca daima toplu taşımda aktarmalı sistemi, önünüze açarım, bugünlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kent içi trafiği rahatlatmak amacıyla yeni raylı sistem hatlarının yapımının planlandığını açıklayınca ben de EKOHABER’deki köşemde, BursaRay önce proje düzeyindeki işletmeye sokulmalı başlıklı yazımla, kent içi ulaşımın iskeletini oluşturan, BursaRay + Otobüs Filosunun, aktarmalı ulaşım sistemine sokularak bütünleştirilmesini önermiştim. İşte bu önerimi yüz yüze görüşmek amacıyla geçen hafta BURULAŞ Genel Müdürü Fahrettin Beşli’yi ziyaret ettim. Konuşmamıza Genel Müdür Yardımcısı Remzi Çınar, Raylı Sistemler İşletme Müdürü Serdar Çavuş, Otobüs İşletme Müdürü Mehmet Özşimşekler, katıldı. Gelin onların ağzından önce her iki kent içi ulaşım sistemimizin işleyiş düzenini dinleyelim;

BURULAŞ Otobüs İşletme Müdürlüğü 2006 yılında faaliyete başlamıştır. Filosunda 4 farklı boyda 531 adet kendi öz malı toplu taşıma otobüsü vardır. Kasım 2024 itibariyle yaş ortalaması 9,73 olarak seyretmektedir. Otobüs filosunu gençleştirme yatırımları tüm hızıyla devam etmektedir. 3 adet otobüs garajı ve 8 adet hareket memurluğu ile Bursalı vatandaşlara hizmet verilmektedir. Taşınan yolcuların yüzde 43’ü tam kart okutan, yüzde 18’i ücretsiz taşınan, yüzde 30’u öğrenci abonman ve öğrenci kartı okutan, yüzde 9’luk kısmı da abonman kart okutan yolculardan oluşmaktadır. Maliyetlerin yüzde 50’si personel giderleri, yüzde 32’si akaryakıt giderleri, yüzde 8’i bakım-onarım giderleri, yüzde 10’u da diğer giderlerden oluşmaktadır.

BURULAŞ Raylı Sistemler İşletme Müdürlüğü 23.04.2002 tarihinde BursaRay’ın işletmeye açılmasıyla faaliyete başlamıştır, 28.03.2024      tarihinde Geçit/Balat istasyonunun sisteme eklenmesiyle 40 km uzunluğa ulaştı. T1, T2 ve T3 tramvay hatlarını da dahil ettiğimizde Bursa’daki kent içi raylı sistemlerin toplam uzunluğu 56,4 km ye ulaşıyor. BursaRay’ın 2026 yılında tamamlanması beklenen Şehir Hastanesi etabı ile bu uzunluk 60 km’yi bulacak. Şehrin ve yolcuların profili nedeniyle yolculuk talepleri doğal olarak sabah ve akşam saatlerinde yoğunlaşıyor. Hafta içi günlük 315.000, yıllık yaklaşık 98 Milyon yolcu taşıyan BursaRay’da, özellikle sabah-akşam yoğun saatlerde araç filosunun tamamı işletimde oluyor. Şehir Hastanesi etabı araç ihtiyacı, araçların bakımlarının zamanında yapılabilmesi ve özellikle yoğun saatlerde tarife planına müdahale edilebilmesi için yeni bir raylı sistem araç filosuna acilen ihtiyaç duyuluyor. Araç bağlantılı olarak yeni depo ve atölye alanına da ihtiyaç bulunmaktadır. BursaRay yolcu profilinde abonman kart kullanımı yüzde 18, ücretsiz yolcu oranı yüzde 10,1 civarındadır. BursaRay’da açıldığı günden bugüne değişmeyen tek şey Şehreküstü ve Osmangazi istasyonlarının sistemin lokomotifi olarak en yoğun istasyonlar olmaya devam etmesidir.     

Bu açıklamaları dinledikten sonra ben de BursaRay’ın proje ve ihale sürecini kendilerine anlattım. 1994’de seçimi kazanıp göreve başladığımda önüme gelen ilk dosya, Rahmetli Teoman Özalp’ın seçim kampanyasında benim ricam üzerine ertelediği, Heykel-OSB arasındaki 10,5km hat yapımı ve 72 vagon alımını içeren ihale sözleşmesi idi, mühendislik yaşamımda yer almayan bu konu hakkında doğru bilgiye ulaşmak için merkezi Hollanda’da olan Avrupa Hafif Raylı Sistemler Birliği’ni ziyaret ettim. 72 vagon alacak Belediye olarak çok iyi tanılıyorduk orada, Birlik başkanı beni dinledikten sonra uzmanları İngiliz Prof. Lessly’i görevlendirdi. Prof. Lessly Bursa’ya geldi, önce Bursa nüfus büyüklüklerini, imar planlarını, yerleşim alanlarında nüfus yoğunluklarını inceledi. Sonuçta kentin ana yerleşimlerinin doğu-batı yönünde geliştiğini, kuzey yönünün henüz yoğun olmadığını, projeye birinci etap olarak 23,5 km hat yapımı ve 37 vagon alımıyla, başlamamızı önerdi, ben vagon sayısını 47’e yükselttim. Önemli bir öneri daha yaptı, BursaRay işletmeye alındığında otobüs hatlarını BursaRay’a dik güzergahlara dönüştürün ve aktarmalı ulaşım sistemini yerleştirin.

BursaRay hat yapımı ve vagon alımı ihale süreci başlamadan, Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla, Alman Devlet Bankası KFW ile temas kurdum, merkezlerine gidip projeyi kendilerine anlattım, gün boyu uzmanları projeyi inceledi, ertesi gün hat yapımı ve vagon alımı için gerekli paranın yüzde 75’ni yüzde 2,5 faizli devlet kredisiyle, yüzde 25’inin ticari kredi ve fakat Libor+’nın altında bir rakamla karşılayacaklarını beyan ettiler ve bu beyanlarını Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği kanalıyla bizim Devlet Planlama Teşkilatına yazılı olarak ilettiler.   Kredi sözleşmesi, yukarıda açıkladığım koşulları içererek, KFW ve DPT arasında 1997 yılında, BursaRay ihalesi yapılmadan imzalandı.