Geçtiğimiz hafta AK Parti Grubu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na verildiği açıklanan ve “5. Yargı Paketi” olarak tanımlanan yasa teklifine göz atma fırsatı buldum. Sanırım “torba” sözü demode olurken yerini “paket” denen tanımlamalar aldı. Hayırlısı. Pakette “İcra İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması” teklifleri 54. maddede yer almakta. Adından da anlaşılacağı üzere paketin ağırlığını 32 maddeyle 2004 sayılı meşhur İcra İflas Kanunumuzdaki bazı hükümlerin değişikliklerini içermekle birlikte biraz da Medeni Kanun ve Çocuklara yönelik mevzuat değişiklik teklifi paketi tamamlamış.
Önemli gördüklerimize birlikte göz atalım;
•Şimdiye dek icra dairelerinde müdür ve yardımcıları ile kâtip ve hizmetliler vardı. Bu kadrolara ilaveten “ icra başmüdürü” makamı eklenip tanımlanıyor. Başmüdür neler mi yapacak, çıkarılacak ilave mevzuatta göreceğiz.
•Yine mevcut kanunda “Her icra mahkemesi hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar” hükmü vardı. Şimdi, buna ilaveten yeni bir “organ” yaratılıyor. “İcra Daireleri Başkanlığı” adlı organ bir nevi şu anda icra hakimlerinin yukarıda belirtilen görev ve yetkilerini yerine getirecek. Başkan ve yardımcıları elbette. Bunlar hakim kadrosundan olacak, altında icra başmüdürleri, müdür vb. kadrolar yer alacak.
•Kesinleşmeden icraya verilebilecek (misalen basit alacak a davası) türü mahkeme kararları icra takibine konu edildiğinde, istinaf ve temyiz incelemelerini yapacak olan mahkemelerden icrayı geri bırakma isteniyordu. Bu mahkemelerin yükünü azaltmak adına bu görev ve yetki, icra daireleri başkanlığı veya başkanlık kurulmamış yerlerde icra hakimlerine bırakılıyor.
•Taşınmaz mallar ve taşınır mallarda satış isteme süresi hacizden itibaren bir yıl. Mevcut yasada taşınırlardaki çok kısa olan 6 aylık sürenin eskiden olduğu gibi bir yıla çıkarılması olumlu bir gelişme.
•İcra iflas Kanunu’nun 111.maddesine ilave ile enteresan bir hüküm geliyor. Menkulü ya da taşınmazı hacizli olan borçlu, icra müdürlüğüne kıymet takdiri yaptırıp sonrasında çıkan değerin %80’ine (rehin ipotek varsa bu bedelleri de aşması gerek) alıcı bulup alıcı adayı ile birlikte müdürlüğe başvuruyor. Satış ihalesi vb. prosedürler bir yana bırakılıp icra müdürlüğünün icra hakimliğine işi havalesi sonucu ilgili mal üçüncü kişinin mülkiyetine geçiyor. Çıkarılacak yönetmeliği ve uygulamayı merak ediyorum, sahada çokça fırtınalar kopacaktır.
•Tüm satışların elektronik ortamda yapılmasına dair hükümler var. Altyapı şu an müsait, ancak özellikle başlangıçta uygulamada bir takım aksaklıklar olacaktır. Mezat salonlarındaki alıştığımız gürültüler, alışılagelmiş gerginlikler ve avantacıların yok edilmesi anlamında önemli bir gelişme.
•Yasanın belki de en saçma hükmü hâlâ gazete ile ilanda ısrar edilmesi. Komisyondaki hukukçu arkadaşlarımıza da buradan sesleniyorum; milyonlar tarafından takip edilen resmi ilan sitesinde fotoğraflarla tüm unsurlarıyla bir malın çok geniş ilan imkanları varken kimsenin okumadığı gazete ilanlarına borçluların hanesine yazılan on binlerce liraların anlamı nedir? Yerel basını ilanlarla destekleyelim derken bu işi borçluların sırtına yüklemek hangi mantıklı düşünceyle izah edilebilir?
•İhalenin feshi davası açıldıktan sonra alıcıdan teminat mektubu alınması ve dava sonunda ödeme (cambazlığı) sona erdiriliyor. Dava açılmış olsa da para keş yatacak. Ancak bu durumda ihale feshedildiğinde iyi niyetli alıcı parasını geri aldığında para kuşa dönmüş olacak! Hep deriz ya; enflasyon her türlü ahlaksızlığın kökeni ve pozitif hukukun da belası.
•ÇOCUK TESLİMLERİNDE DEVRİM. Konu hakkında yüzlerce hikaye, makale, filmler yazıldı. Medyada sosyal medyada yazıldı çizildi ve nihayet yasa teklifi ile Çocuk teslimleri artık icra müdürlükleri vasıtasıyla değil kurulacak özel bir organla gerçekleştirilecek. Adı, “ ADLİ DESTEK VE MAĞDUR HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ”. Adalet Bakanlığınca bu önemli teşkilat kurulacak ve mağdur ebeveynlere herhangi bir masraf yüklenmeksizin mahkeme kararlarında yer alan çocuk teslim işlemleri bu müdürlüklerce, kanunla sağlanan geniş imkanlar çerçevesinde gerçekleştirilecek. Çocuğu teslimde direnen anne-babalara disiplin, hapis cezaları gibi müeyyideler de cabası.
•Tüketiciler aleyhine yapılan icra takiplerinde iki yıllık sürede haciz istenmediğinde takip düşüyordu. Teklifle tüketiciler aleyhine bu süre 5 yıl gibi uzun bir süreye çıkarılıyor. Bunu da anlamak mümkün değil. İşin içinde hakim üreticiler olmalı diye düşünmüyor değilim.
Evet değerli okurlar; değişiklik teklifleri ve ne anlama geldiğini olabilecek en mümkün halk diliyle aşağı yukarı bu şekilde özetleyebildim. Ancak genel anlamda üç temel değişiklik var: Çocuk teslimindeki ilkel ve yıpratıcı prosedürler için getirilen yenilikler, ihalelerin mezat salonlarından tamamen elektronik ortama aktarılması ve borçluya hacizli malının bir başkasına geçirilmesi için imkan tanınması. Bunun dışındaki hükümler bir yerde teferruat.
Saygılarımla.