Plastik atık probleminin insanlığın önünde sürekli büyümekte olduğunu, her yıl çöpe atılan tek kullanımlık plastik poşetlerin hacminin neredeyse Çin Seddini yeniden oluşturacağını hesaplayan bilim insanları çalışmalarını problemin çözümü üzerine yoğunlaştırdılar.
Ticari kullanımlar için 60 yıldır 8,3 milyar tonun üzerinde plastik üretilmiş, bu plastikler hafif, çok yönlü, ucuz ve neredeyse yok edilemez bir malzeme olmuşlar, steril gıda paketleme, enerji tasarruflu iletişim, tekstil ve tıbbi steril giysiler gibi çok çeşitli uygulamalarda kullanımı yaygın olmuş. Ama onların yok edilemez doğasının bir bedeli var, küresel plastik çöp kitlesi yarattıkları çevrede, birkaç yüzyıl boyunca çok yavaş ayrışırlar. İnsan ve ekosistem üzerindeki sonuçları hala tam olarak bilinmiyor, ancak potansiyel olarak varlıkları çok önemli, bilim dünyası onların varlığının halen oluşturmakta olduğu zararları faydaya dönüştürme üzerinde yoğun çalışmalar sürdürüyor.
İşte bu çalışmalar kapsamında, plastiğin özelliklerini ortaya çıkaran araştırmacılar, onu çöplüklerden ve doğal çevreden uzak tutmak için daha değerli bir maddeye dönüştürebilir miyiz, sorusunun peşine düşmüşler. İlk adımlarında, geri dönüşüm tesislerinde prensipte plastik atıkları eriterek yeniden şekillendirmeyi ve yeniden kullanıma sokmayı hedeflemişler. Başlangıçta bu hedefe ulaşmanın yolunun plastiği yüksek ısıda ısıtılmasından geçtiğini düşünmüşler, ama bu süreç içinde çok fazla enerji tüketimi gerekmesi ve tabii o oranda da çok fazla sera gazı salınımı oluşması, onları frenlemiş.
Araştırmaların devamında plastiğin geri dönüştürülmesinde, plastiği oluşturan çeşitli kimyasal türlerin titizlikle ayrıştırılmasıyla mümkün olabileceği, görülmüş. Bizim tek kelimeyle ‘’plastik’’ olarak tanımladığımız nesne çeşitli malzeme türlerini kapsıyor, soda şişeleri, çöp poşetleri, streç film, alışveriş poşetleri, yoğurt kapları, balık ağları, köpük yalıtımı ve birçok metal olmayan parça yapımında kullanılıyor.
Birçok ev geri dönüşüm programı, ev sakinlerinin atık plastiklerini ayırmalarını ister ve onların her cinsten geri dönüştürülebilir plastik malzemeyi ayrı toplanmasını ister, zira her cinsin yeniden kullanıma dönüşmesi farklı süreçler içerir. Bu uygulamayı Almanya’da bir arkadaşımın evinde kaldığımda görmüştüm, arkadaşım sabahları geri dönüştürülecek çöpler içindeki plastikleri, mahalle meydanına yerleştirilmiş çöp kutularına, cinslerine göre ayırıp bırakıyordu.
Geri dönüşüm eylemi, malzemeleri eritmeden ve yeniden biçimlendirmeden önce çok küçük parçalar halinde öğütmeyi içerir. Bu sürecin kaçınılmaz bir parçası, plastik her geri dönüştürüldüğünde, plastiği oluşturulan kimyasal yapı dizisi kısalıyor. Genel olarak konuşursak, daha hafif ve daha esnek plastik türleri, daha yoğun, daha sert malzemelere dönüştürülebilir. Bir veya iki tur geri dönüşümden sonra yeniden dönüştürülmeleri sınırlanır, hiçbiri çöplükten başka yere atılamaz, artık çöp olur.
Evet çöp olur ama, bu defa bakterilerle buluşur, yapılan araştırmalarla bakterilerin, doğada birkaç on yıl boyunca atılan plastiklerdeki sentetik ham maddeyi kullanmak için evrim geçirdikleri izleniyor. 2016 yılında biyologlar ve malzeme bilimcilerinden oluşan bir ekip, içecek şişelerinde kullanılan belirli türdeki plastikleri yiyebilen bir bakteri türü buldular. Bakteriler pet plastiği yiyerek işlenmemiş plastik temel maddesine dönüştürebiliyor. Tabii bu süreci keşfetmek, çok fazla izleme, bekleme ve test etme gerektiriyor. Bu araştırmalarla gelişen biyoloji çağı, yalnız organizmaların yapabileceklerini değiştirmeyi vadetmiyor, bazı bakterilerin plastik kompostlama gibi insanlara faydalı olacak işlevler üretenler olabileceğinin işaretini veriyor.
Dünyanın farklı noktalarında yaşayan insanların farklı davranışları nedeniyle, doğrudan doğaya atılan plastik malzemeler nedeniyle okyanuslar da kirleniyor, büyük plastik kütleler oluşuyor okyanusların içinde. Onları karaya getirmek, karada uygulanan yok etme sistemlerini uygulamak neredeyse imkansız, tabii onları okyanusta yok etmek için trilyonlarca bakteriyi de okyanusa salmak imkansız. Velhasıl plastik atıklar insanlığın önünde büyük problem…