Morityus, Afrika’nın batı ucunda, Madagaskar adasının da doğusunda Hint Okyanusu’nda mini minnacık bir ada.
Yaklaşık on yıldır tanışıyoruz ve zaman zaman ihracat yapıyoruz.
Sevecen, cana yakın iki kardeş ve her ikisi de ayrı ayrı ama aynı işi yapıyorlar.
Tıpkı biz kardeşler gibi çizilmiş kaderleri ve aynen bizim gibi kardeşler birbirine çok saygılı.
Ben bu ülkeyi Wikipedia denilen internet ansiklopedisinden çok kısa bilgiler ile tanıyorum.
Başkent Port Louis’in nüfusu olan 165 bini ülkenin nüfusu olarak biliyormuşum.
Oysa ki müşterimiz Bay Muryoodeen’den öğreniyorum ki nüfus 1,2 milyon.
Ülkenin gelir kaynağı şeker, çay ve benzeri tarım ürünleri.
Ama turizm çok ilerlemiş, pandemiden önce her yıl nüfusunun iki katı turist çekiyormuş.
Her beş yılda bir seçim ile başbakan seçiliyor ve küçük bir Hindistan modeli yönetim şekli uygulanıyormuş.
Madagaskar’a benziyor mu diye soruyorum, “Onlar fakir, bizde milli gelir 15 bin dolar civarında ve durumumuz çok iyi” diyor.
200 bin dolar yatırım yapana vatandaşlık veriliyormuş ve ülkede eğitim, sağlık, seyahat ve iletişim bedava imiş.
Turiste verilen önemi anlata anlata bitiremiyor, mutlaka görmelisiniz diyor, yani ufukta bir Morityus görülüyor gibi.
“Pandemiden sonra savaş başladı” diyor, dünyanın öbür ucunda bile Rusya ve Ukrayna savaşı etkilerini gösteriyor.
“Nasıl etkiledi?” diye sorduğumuzda, “Bütün petrol ithalatını Rusya’dan karşılıyorduk ve tarım ürünleri ihraç ediyorduk” diyor.
Evet sevgili EKOHABER okuyucuları, dış ticaret ne kadar güzel diye düşünüyorum.
Acısıyla tatlısıyla dünya ile birlikte yaşıyorsunuz adeta, sadece şirketimde değil bütün ülkemizde yabancı misafirler var.
Ve Morityuslu müşterimiz Bay Muryoodeen bizi yatırım yapmaya davet ediyor, ne kadar güzel…
Hani fabrikalarımızı bir kaleye benzetirler ya ben de diyorum ki bu üretim kaleleri aynı zamanda ülkemizin tanıtım elçileridir.
Bu güzel muhabbeti gazeteye yazabilir miyim diyorum “Elbette, şeref duyarım diyor” Bay Muryoodeen.
Ama inanın bizler yani dış ticaretle uğraşanların da tıpkı Morityuslu müşterimizin ülkesini öve öve anlatması gibi, ülkemizin güzelliklerini fazlasıyla anlattığımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Hani kol kırılır yen içinde kalır misali.
Son olarak müşterimize ülkemizdeki her türlü sosyal meslek sahibi ile görüşerek, barışın meslekle ve insanla ilişkisini anlatan BARIŞA MEKTUPLAR adlı derlediğim kitabın İngilizcesini taktim ettim.
Saygılarımla…