Bursa Hayvanat Bahçesi’nin 1998 yılında açılışını yapmamızdan bu yana ziyaretçiler ve de özellikle çocuklar üzerindeki izlenimlerim, daima coşkulu bir Sevgi Pınarı çağıltısı üzerinde odaklandı, odaklanmaya da devam ediyor. Özellikle okulların açık olduğu dönemlerde öğretmenleriyle beraber gezmeye gelen çocuklar ki bu nisan ayında 432 öğretmen eşliğinde 5442 öğrenci ziyaret etti, hayvanları büyük bir coşkuyla ve de sevgiyle izliyorlar. Ziyaretçi ailelerin bebek arabalarıyla bahçeyi gezdirdikleri küçük çocukları da eklersek bu rakam büyür. Bursa Hayvanat Bahçesi, proje safhasından itibaren Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği’nin, EAZA’nın üyesidir. Hayvan barınaklarının projelendirilmesinden, barınakların oluşumuna kadar her bölüm EAZA standartlarında oluşturulmuştur. Bahçemizde çalışan uzman veterinerlerimiz ve hayvan bakım elemanlarımız, hepsi EAZA hayvan bakım eğitimi görmüşlerdir. Bahçemizdeki 300 türdeki 1000 hayvan EAZA tarafından ücretsiz olarak tahsis edilmiştir ve bu hayvanlar Avrupa’nın her hangi bir hayvanat bahçesindeki düzende beslenmekte ve bakımları yapılmaktadır.
Bahçemizin proje safhasından bu yana danışmanlığımızı sürdüren ve hala her ayın iki gününü bahçemizde geçiren Hollandalı uzman Koen Brouwer da EAZA’nın uygun gördüğü danışmanımızdır. Kendisi her ay yaptığı ziyaretlerinde hem bahçedeki yaşam düzenini gözden geçirir, hem de hayvanat bahçeleri düzenindeki gelişmeleri ve yeni bilgileri uzmanlarımıza aktarır. İşte bu anlamda geçen hafta gönderdiği bir iletiyi sizlerle paylaşıyorum. İleti, İngiltere’nin Sheffeild Üniversitesindeki araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir araştırmanın, hayvanat bahçeleri ve akvaryumları ziyaret etmenin ziyaretçilerin davranışlarını değiştirmelerini ve daha sürdürülebilir davranmalarını sağlayabileceğini öne sürüyor.
Çalışma, hayvanat bahçesi ve akvaryum ziyaretlerinin insanları koruma konusunda daha bilgili ve olumlu hale getirebileceğini gösteriyor. Her yıl dünya çapında 700 milyondan fazla ziyaretçisi olan hayvanat bahçeleri hakkındaki bu çalışma, bu kurumların insanların korumaya yönelik davranışlarını etkileme fırsatına ve küresel koruma hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunma potansiyeline dikkat çekiyor. Bulgular aynı zamanda hayvanat bahçeleri ve akvaryumların, Birleşmiş Milletler ve BM Biyoçeşitlilik konferansına katılan ülkeler tarafından belirlenen küresel koruma hedeflerine nasıl katkıda bulunabileceğini ve insanların gelecekte daha sürdürülebilir yaşamalarını nasıl güçlendirebileceğini gösteriyor. Daha ileri araştırmalar, hayvanat bahçelerinin insanların düşüncelerini nasıl şekillendirdiğini ortaya çıkarmak için psikoloji ve davranış bilimindeki yöntemler kullanılarak yapılıyor. Bu projedeki son adım, Chester Hayvanat Bahçesindeki ziyaretçilerle konuşmayı ve onların koruma hakkında daha fazla bilgi edinmeyi ve onlara korumaya yardımcı olmak için yapabilecekleri işler hakkında ne düşündüklerini sormayı içerecektir.
Yazımı bitirirken, Bursa Hayvanat Bahçesi ailemizin yeni üyeleri hakkında da bilgi vereyim; iki sırtlanımız geldi, henüz yaşları küçük, yeni barınaklarında yaşamaya başladılar. Bir de dişi kaplanımız ailemize eklendi, EAZA Norveç’ten tahsis etti, şu anda erkek kaplanla beraber yaşamaya alışmaya çalışıyor. Yaz aylarımızda iki kaplan ve de iki sırtlan açık alan barınaklarımıza renk katacaklar.
Bursa Hayvanat Bahçesi sizin bahçeniz, çocuklarınızla, yakınlarınızla bu güzel doğa yaratıklarıyla ve de doğanın renkleriyle dolu zaman geçirmek istiyorsanız Bahçemize bekliyoruz sizleri. Özellikle çocuklarınızın beynine hayvan sevgisi aşılayıp onların yaşamları boyunca doğadaki hayvanlara zarar vermemelerini sağlamanız çok değerli oluyor…
