Geçen yazımda yazdığım “Sokaktaki Dayı, Evdeki Dayı” yazımı okumadıysanız lütfen https://www.ekohaber.com.tr/sokaktaki-dayi-evdeki-dayi   adresini ziyaret ediniz. Aksi takdirde, bu yazım havada kalacaktır.

Finlandiya’ya aşkı uğruna göçmüş dostum Murat İnhanlı’nın kayınpederi, bizim evdeki dayının özdeşi. İş hayatı bitip emekli olunca kendini ağaç işlerine vermiş. Saunalar, ahşap kapılar, neler neler üretiyor inanamazsınız. Bunun yanında bahçesinde eğrelti otu yok. Sanki botanik parkta geziyorsunuz. Evin boyası, çatısı, malzeme kulübesi sanki dekorasyon mecmuasından fırlamış gibi.

Yılın altı ayı gece ve kış, geri kalanı gündüz ve yaz olan bir yerde bu adam sihirbaz mı?

Tabii ki de değil. Öyle eğilmiş yaşken, öyle öğrene gelmiş.

Bir Alman dayı tanıdım. Türk bir firmanın Almanya temsilcisiydi. Yazın Akdeniz kıyılarına iner, kışın Alpler’de kayardı. Dipçik gibiydi. 70 yaşında 45 gösteriyordu. Bu Alman dayı, 65 yaşına dek gece gündüz çalışmış ve nihayet emekli olmuştu. Şimdiki işi sadece gezmek, görmek tatil yapmaktı. Her Alman gibi hayata öyle bakıyordu. Ülkesi sağlamdı, gelecek kaygısı yoktu.

Bizde de böyle dayılar var. Belki ülke ülke gezecek parası yok ama üretken. Bir tane tanıdığım var. Çok yakınım, kayınbiraderim.

Köye göç projesine katılıp, çevresini örgütleyip doğduğu köye göçtü. Bir sürü ev yapıp yeni bir köy inşa etti eski köylüleriyle. Berber dükkanını oğluna bırakıp köyde yaşamaya başladı. Bir bahçesi var ki görmenizi isterim. Finli dayının bahçesinden fazlası var, eksiği yok. Ama Finli dayıdan onun farkı var. O, elindeki birikimiyle seyahate gidemez. Çünkü kaygılı. Seksen yaşına gelmesine rağmen korkuyor. Çünkü ülke zemini kaygan. Güven sorunu var.

Köyü mahalle oldu diye kendini esir etmemiş çiftçi bir dayı var tanıdığım. 68 yaşında olmasına rağmen artan ranta, cazip fiyatlara boyun eğmemiş, tarlasını satmayıp ekmeye, biçmeye devam etmiş bir Donkişot.

“Düzelecek, kazanacağız,” diyor. Vaktini kahvede değil tarlada geçiriyor.

Bizde de orda da dayılar var. Orada da burada da ayılar var.

Ama farkımız şu:

“Oradaki dayılar köprüyü geçene kadar ayıya dayı demiyorlar.