Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, Sıfır Atık Yönetmeliği’nde Ekim ayında yapılan güncellemeler çerçevesinde “Atık Geliştirme Merkezlerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Sıfır Atık Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar’’ yönetmelikleri yayınlandı. Bu düzenlemeler ile sıfır atığın yaygınlaştırılması, israfın önlenmesi, tek kullanımlık bardak, tabak, çatal, bıçak gibi malzemeler ile pipet ve ıslak mendil kullanımının azaltılması, kargo ve mesafeli satışlarda gereğinden fazla ambalaj kullanımının engellenmesi, plastik kullanımın azaltılması, gıda ve tekstil atıklarının önlenmesine ilişkin tedbirler, toptancı hallerinde ve pazar yerlerinde oluşan gıda atıklarının kaynağında ayrı biriktirilmesini sağlamak amacıyla biyolojik olarak parçalanabilir atıklar için ayrı biriktirme düzeninin yerleştirilmesi zorunluluğu, site, apartman ve villa tipi müstakil konutlar tarafından geri kazanılabilir atıklar için ayrı toplama yapılması ile sıfır atık sisteminin en önemli unsurlarından olan vatandaşların atıklarını bırakabilecekleri atık getirme merkezlerinin teknik özelliklerine ilişkin hükümler içeriyor. Düzenleme ile biriktirme elemanlarının renkleri de belirlendi. Buna göre geri kazanılabilir atık için mavi, diğer atıklar için koyu gri, biyolojik olarak parçalanabilir atıklar için kahverengi, cam atıklar için yeşil, plastik atıklar için sarı, metal atıklar için gri, kağıt atıklar için mavi, kompozit atıklar için turkuaz, bitkisel atık yağ için koyu mavi, atık ilaçlar için beyaz, tekstil atıkları için pembe, atık elektrikli ve elektronik eşyalar için mor renk kullanılacak veya mevcut biriktirme ekipmanlarında atık türüne uygun renkte etiketleme, giydirme ve/veya renklendirme yapılabilecek.
Sıfır atık bilincinin ve farkındalığın artırılması ve uygulamanın yaygınlaştırılması için mahalli idareler tarafından sürekli kampanyalar düzenlenmesi, vatandaşın atıklarını ayrı biriktirmesini teşvik edici organizasyonların yapılması, eğitim kurumlarında ise sıfır atık öğrenci kulüplerinin oluşturulması öneriliyor.
Aslında bu yönetmelik dünyanın gelişmiş ülkelerinde uzun yıllardır uygulanan sistemi bizim yaşantımıza da sokmuş oluyor, tabii başlangıç için doğru bir strateji, ama uygulamada sisteme uymayanların kesin cezalandırılması da olmalıdır, sistemin doğru işlemesi için.
Bu konuda sizlere Almanya’dan bir örnek vermiştim, sistem uzun yıllardır bu şekliyle orada uygulanır, insanlar sabahları evden çıktıklarında ellerindeki torbaya koydukları geri dönüşebilir atıkları mahalle meydanındaki, bizim yönetmelikte anlatılan benzer türlere ait kutulara ayırarak atarlar, geri kalan çöpleri de kapılarının önünde torba içinde bırakırlar, ancak o torbada yanlışlıkla bir miktar geri dönüşebilir atık kaldıysa, çöp toplama şirketi onu almaz ama ardından çöpünüzü kapının önünde bıraktınız, diye büyük miktarda para cezası yersiniz.
Bu arada Hayvanat Bahçesi’nden çıkan çim, yaprak ve budanan dalları biyolojik gübreye dönüştürme yolunda bir çalışma yaparken, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bu atıkları ayrı toplamak ve biyolojik gübreye dönüştürmek için kapsamlı bir planlama yapmakta olduğunu öğrendim. Bu kapsamda hal atıklarını, Büyükşehir ve ilçe belediyelerindeki pazar yerleri atıklarını ayrı toplayıp yüksek kapasiteli bir tesiste biyolojik gübreye dönüştürme sistemini kuracaklar. İşte bu adım da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu yönetmeliğin biyolojik olarak parçalanabilir atıklar için oluşturduğu hedefin önemli bir ayağını oluşturacaktır.
Bunlar toplumumuzun geleceği için önemli adımlar, tabii bu adımların tarlalara, meyve bahçelerine de uzanması lazım, çiftçilerimizin de ürünlerini topladıklarında, tarlalarda, meyve bahçelerinde kalan biyolojik atıklarının bu kapsamda değerlendirilmesi çok yönlü fayda sağlayacaktır, örneğin bugünlerde çiftçimizin yakındığı gübre maliyetini aşağı çekecektir.