Geçtiğimiz günlerde AB uyum çalışmaları kapsamında ülkemizde gözlem yapan bir heyetle saha ziyaretlerinde bir araya geldik.
AB uyumu dendiğince en önemli başlıklardan birisinin haliyle çevre faslının olduğu bilinmektedir.
AB ile çevre faslında gündeme gelen hususlar içerisinde sanayimizin rekabet gücünü etkileyecek düzenlemeler söz konusudur.
AB ülkelerinin bazı endüstrilerinin yapısını, işletmelerin kütle dengesini ortaya koyacak boyutta tanıma fırsatı bulmuş bir teknik personel olarak tespitlerimizin geçerliliğini bu saha ziyaretinde bir kez daha teyit etmiş olduk.
AB’den gelen uzmanlar kendi ülkelerinde uzun zamandır gerçekleştirilmeyen faaliyetlerin uygulamalarını tesis ölçeğinde gördüler. Teoride bildikleri, ancak uygulama olarak yabancı oldukları üretimleri inceleme fırsatı yakaladılar.
Gördüğümüz ülkemizin sanayileşmede yakaladığı seviyeyi takdir ettikleridir. Ancak sohbetlerimizde bizde olan üretimleri ekonomik ve çevresel mülahazalarla artık kendilerinin gerçekleştirmediklerini ifade ettiler. Üretimimizin sağladığı katma değere göre sanayimizin yeterli seviyede çevresel sorumluluk yüklendiği fikriyle ülkelerine döndüklerini düşünüyoruz.
Avrupa’nın kirli işini, hamallık anlayışıyla yaparken bir de AB düzeyinde önlemler uygulamayı hedeflemek gerçekçi değildir.
Türkiye’nin “boru-sonu” çevresel çözümler yerine, çevre kirliliğine neden olmayan ileri teknoloji üretimlere geçmesi en akıllı yoldur. Sanayici her gün bisikletten düşmemek için pedal çevirmek ve bu yüzden tüm enerjisini hayatta kalmaya harcayan bir durumdan kurutulmadan bir zenginleşme yaratamaz.
Sanayimizin yapısı değişmelidir. Daha az kaynak tüketen, daha az atık üreten ve karlı işleri gerçekleştirecek bir yapıya ulaşmalıdır.
Bu hedef sanayicilerin tek başına yapabileceği bir şey değildir. Sanayici nasıl yapabileceğini bilse de, destek ve teşvik noktasında kamunun desteği olmadan üretim yapımızın değişimi sağlanamaz.
Türkiye önemli potansiyele sahip bir ülkedir, ancak bu potansiyelin karşılığının ileride gerçekleştirilmesi için üretim anlayışımızın toptan değişmesi gerekmektedir.