Geçen yazımda konuya giriş yapmış, önemini vurgulamaya çalışmıştım. Ülkemizde de bu konuda üniversiteler ağırlıklı olmak üzere çok sayıda teknokent, değişik isimler altında çeşitli şekillerde faaliyet gösteriyor. Bu yazımda bunlardan bir kısmının çalışmalarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

1- Ankara Üniversitesi Teknokenti - Ankara:

Cumhuriyet tarihinin ilk üniversitesinin bünyesinde bulunan teknokent, 2009 yılından bu yana Ar-Ge çalışmalarını sürdürüyor. 4000 metrekare alanda faaliyetlerine başlayan teknokent; kuluçka merkezi, teknoloji transfer ofisi, sosyal alanlar ve benzerinin de katılımıyla 15 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösteriyor.

2- Bilkent Siberpark - Ankara:

Bilkent Üniversitesi ve Bilkent Holding desteğiyle 2002 yılında kuruldu. Bugün 3 binden fazla Ar-Ge çalışanı, 250’ye yakın teknoloji firması mevcut. Gelişmiş araştırma merkezleri ile girişimcilik konusunda ülkemizin vizyonunu genişleten önemli araştırma ve geliştirme bölgelerinden biridir. Şirketlerin kuluçka, ticarileşme ve benzeri temel programlara tâbi tutulmasının yanı sıra, Bilkent Siberpark’ta; gelişen dijital teknolojilere göre mobil uygulama, geliştirme, girişimcilik kampı, mentör destekli araştırma kapasitesi arttırma gibi alternatif ve detaylı programlarla iş geliştirme bir üst seviyeye taşınıyor.

3- Boğaziçi Üniversitesi Teknopark – İstanbul:

2010 yılında faaliyete geçen teknoparkta; deprem mühendisliği, medikal iletişim teknolojileri, yazılım, tasarım, kimya gibi pek çok alanda 32 firmanın yer aldığı ofislere rekabet üstünlüğü sağlamak adına çalışmalar sürdürülüyor. Şirketlere, Boğaziçi Üniversitesi Teknoparkında bulunmanın akademik ve teknik altyapı avantajlarını sunuyor.

4- İstanbul Teknokent İstanbul Üniversitesi – İstanbul:

Üniversite bünyesinde kurulan İstanbul Teknokent, yine Üniversite çatısı altındaki Tekmer ve Teknogirişim firmalarının haricinde 54 firmaya teknik altyapılar ve gelişime yönelik stratejiler konusunda destek oluyor. Köklü geçmişiyle akademik birikimini firmalara aktaran İstanbul Üniversitesi, bunun sonuçlarını girişimcilere ve ülkemize ekonomik birer değer olarak kazandırıyor.

5- İTÜ ARI Teknokent - İstanbul Teknik Üniversitesi – İstanbul:

Üniversite ve KOSGEB işbirliği ile 1992’de kurulan teknokent; sanayi ve üniversite birlikteliğiyle bugüne kadar pek çok firmanın gelişimine katkı sağlayarak, Türkiye›nin en önemli teknokentlerinden biri haline geldi. 6 binada ve 54 bin metrekarelik alanda faaliyet gösteriyor. Danışmanlık, bilgi ve gelişim sistemleri ile girişimcilerin geleceğini inşa etmelerine katkıda bulunuyor.

6- Orta Doğu Teknik Üniversitesi Teknokent – Ankara:

Türkiye’nin ilk teknoparkı ODTÜ Teknokent, 120 bin metrekarelik kapalı alanıyla yenilikçi çalışmalarını 300’ün üzerinde Ar-Ge firması ile sürdürüyor. Bu sayede girişimlerin küresel rekabet potansiyelini arttırıyor.

7- Teknopark İzmir - İzmir Yüksek  Teknoloji Enstitüsü – İzmir:

Türkiye’nin dördüncü teknoparkı olarak faaliyete 2004 yılında başladı. Yerli ve yabancı 150’ye yakın firmanın teknolojik ve stratejik büyümesine destek oluyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan performans endeksinde Türkiye dördüncüsü.

8- Ulutek Teknoloji Geliştirme Bölgesi Bursa Uludağ Üniversitesi – Bursa:

100’ü aşkın firma ile ülke ekonomisine katkı sağlayan ve firmaların küresel rekabet gücünü artıran önemli teknoloji geliştirme bölgelerinden biri olan ULUTEK, 2005 yılında Türkiye’nin 20. teknokenti olarak kuruldu. 10 bin 950 metrekarelik kapalı alana sahip ULUTEK, Üniversite ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ana ortaklığıyla faaliyetlerini sürdürüyor.

9- Yıldız Teknopark – İstanbul:

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Davutpaşa ve İkitelli yerleşkelerinde faaliyet gösteren Teknopark, 250 Ar-Ge firmasına teşvik veriyor. Bununla birlikte 56 Kuluçka firması ve 5 binden fazla Ar-Ge ve yazılım personeliyle firmaların üretim ve gelişim potansiyelini artırıyor.

Gelecek yazımda, Teknoparklar ve ilgili kuruluşları tanıtmaya devam edeceğim. Geleceğimiz yeniliktedir.