Haber enteresan: Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi Türkiye’nin Venezuela’da buğday ürete­ceğini açıkladı.

Muhteşem. Sudan ve Nijer’den sonra, Venezuela top­raklarını da Türk tarımı için kullanacağız. Henüz hiçbir yeri kullanmadık ama olsun imzalar tamam. Malum, bir zamanlar bize yetip de artan, fazlasını dünyaya ihraç etti­ğimiz bazen daha da fazlası elimizde kalıp çürüdüğü için imha ettiğimiz ürünlerimizi veren ülkemizin verimli tarım topraklarına sanayi bölgeleri, AVM’ler, iş merkez­leri, konutlar inşa ederek betona göme göme bitirmeyi başaramadık. Kalan alanlarda çabalayan çiftçimizi de artan maliyetlerle ekemez biçemez halde borca gömdük yine bitiremedik. Müca­deleden yılmayan, her şeye rağmen ayakta durmaya çabalayanlara destek için bulunan çare yurt dışında tarım yapmak. Herhalde Ve­nezuela topraklarında tarım yapmanın çözüm olduğu zannediliyor. Kaldı ki sorunun top­rakta olmadığını bilme­yen yok.

Halbuki biz, siyasetin görevinin önce ülkemiz çiftçisinin, ülkemizdeki tarım ve hayvancılığın sorunlarını çözmek, orman yangınlarını ön­lemek, söndürmek, yangından zarar gör­müş orman alanlarını yeniden ağaçlandırmak olduğunu zannediyorduk. Acaba yanılıyor muyuz?

Şimdi merak edilen konu ise “Acaba 41.500 km2 yüz­ölçümü ile Konya kadar bir ülke olan Hollanda, yılda 128 milyar dolar tarım ihracatını nasıl yapıyor? Yani Konya kadar toprakta yetiştirdiği ürünler ile 750 milyon nüfusu olan Avrupa’yı beslemeyi nasıl beceriyor? Acaba bizim 783 bin 562 km2 ile Hollanda’nın 18 katı fazla toprağımız varken neden 83 milyon nüfusumuz için 20 milyar dolar ithalat yapmak zorunda kalıyoruz? Bizim toprağımız bize yetmiyor da mı Venezuela’da tarım yapmayı düşünüyoruz?”