Dijitalleşmenin temelinde ne var diye baktığımızda Hiç kuşkusuz bilgi teknolojilerini görmüş olacağız. Dijitalleşmenin varacağı son nokta ise sonuç olarak hepimizi bilgisayara bağlayacaklar.

Dijitalleşmenin temelinde ne var diye baktığımızda
Hiç kuşkusuz bilgi teknolojilerini görmüş olacağız.
Dijitalleşmenin varacağı son nokta ise sonuç olarak hepimizi bilgisayara bağlayacaklar.
Bu durumu hayatımızda zaten yaşıyoruz, artık bütün resmi işlemlerimizi e-devlet aracılığı ile saniyeler içerisinde yapabiliyoruz. Buna paralel yeni uygulamaları da sık sık görmekteyiz. Özel sektör içerisinde ise, özellikle rekabet tehditlerini görebiliyoruz ama sektörün en büyükleri artık teknoloji ve sistemleri yani dijitaller olacak.
Tesla örneği bilgi teknolojileri ile bir dünyanın bir numarası şu anda, bankaların dijital dönüşümü olanlar rakiplerine fark attılar. Ayrıca e-ticaretin pandemi ile birlikte inanılmaz yükselmesini bunlara örnek.
Ayrıca Starbucks kahvehane zincirinin dijital sayesinde yeni uygulaması Amerika’da, kart ile para yüklüyorsunuz ve iskontolu alışveriş yapıyorsunuz ve öncelik de tanıyor size, hepsi bu kadar ama şirket bir yılda müşterilerinden 1.6 milyar dolar kasasına para aktarmış, alan memnun satan memnun.
Burada ne iş yaparsanız yapın mesele bir işi esas almak ve ihtiyaçlara cevap vermek.
Yani alıcısı ile daha da Türkçesi müşterinin kabul ve ilgi göstereceği bir şekilde yapmak önemli.
Ayrıca rekabet aracı yaratan ve öncülük olarak dijital dönüşüme bakmak gerekiyor.
Ama ne pahasına olursa olsun dijital dönüşüm demekle olmaz elbette.
Mutlaka bilimsel bir araştırma yaptırmış olmanız gerekmektedir.
İş yaptığınız paydaşlarınızla mutlaka dönüşümü gözden geçirmelisiniz, tek başınıza çok zor.
Son olarak bir örnek ile dijital dönüşüme örnek vermek istiyorum.
Geçtiğimiz hafta, dijital ortamda bir konuşmacı dinledim, kişi Türkiye çapında ve hepimizin alışveriş yaptığı bir perakende zincirini temsil ediyor.
“Bizim artık ülke genelinde 24 milyon şubemiz oldu” deyince dili sürçtü zannettim.
“Evet evet” dedi ve cep telefonunu gösterdi.
Yani marketlerimiz size cep telefonu kadar yakın arayın getirsinler demek istiyor.
Ve devam etti “dijital devrim bu işte” dedi ve ilave etti…
“Yeni perakende yasası bunu mutlaka dikkate alarak yeniden gözden geçirilmelidir.”
Evet artık her türlü ihtiyaçlarımızın eve teslim yapıldığı döneme girdik.
Dijital teknolojileri uzay çağı hızı ile marsa araçları indirdi ve o süratle de ilerliyor.
Dijital dönüşüm bir anlamda dijital hayat.
Saygılarımla…



Yalçın Aras’ın Perakende
Düşünceler kitabının
2’nci baskısı raflarda.
Geliri yüzde yüz eğitime
harcanacak kitabı satın almak için:
www.bkmkitap.com/perakende-dusunceler