Canton Fair adıyla düzenlenen Çin İhraç ürünleri fuarının 2024 için son devresi, 15 Ekim ile 4 Kasım arasında Guangzhou / Pazhou Complex’te düzenlendi. Daha önceleri farklı zamanlarda 3 kez ziyaret ettiğim fuar alanı, 5 günde dahi yeterince detaylı gezilemeyecek kadar büyük.

Hong Kong’a otobüsle 3,5 saat mesafede, 20 milyon nüfuslu Çin’in Guangzhou şehrinde düzenlenen bu fuar bir kez daha gösterdi ki, Çin aldı başını gidiyor. Yakalayabilene aşk olsun.

Fuarda ne var derseniz cevap kısaca şu: Ne yok ki?

Türkiye’de ekonominin çok canlı, hareketli olduğu mazide bir gün yaptığımız seyahatlerden birisi enteresandı. Çin’e giden tüm uçaklar dolu ve 1 ay öncesinden yer bulmak mümkün değildi. Sonuçta zar zor Gulf Air adında bir Arap havayolunda yer bulup rezervasyon yaptık. Bahreyn aktarmalı, Bangkok duraklı, yolculuk Bursa’dan Canton Fair’e, beklemeler dahil tam 29 saat sürdü.

Dönüşte ise başka alem. Uçak Hong Kong’dan kalktı Bangkok’a indi, iniş o iniş. İki defa denemesine rağmen kalkamıyor. Pilot pistin başında kalkış için motorlara güç veriyor ve 10 sn sonra kesip vazgeçiyor. Teknik bir arıza varmış. Anons bu.

Uçak, Türk işadamları ile dolu. Elbet muhabbet başladı.

“Alttan gelen seslerden anlamıştım. Kesin şaftta bir problem var.”

“Hadi canım. Uçak mühendisi kesildin başımıza. Sen Otomobil yedek parçası yapmıyor muydun.”

Arkadan başka bir ses

“Arkadaşlar, egzoz bilyasında arıza varmış.”

“Bu da kim ya! Egzozda bilya mı olur? Lütfen arkadaşlar, ciddi bir durumdayız, bunun şakası olmaz.”

“Hostese soralım, o bilir.”

“Nece soracaksın? Sende Türkçe bile hak getire.”

“Beyler, hostes ne anlar. Pilota sormak lazım. Burada yetkili o.”

Bu arada bir anons daha…. “Teknik arızanın giderilmesi için mühendisler çağrıldı. 1 saat kadar süreceği sanılıyor, bu arada çay kahve servisi yapılacak ve özür diliyor sabrınıza teşekkür ediyoruz.”

Muhabbet devam ediyor.

“Abi, sen bu işlerden anlarsın. Bir el atsana, daha çabuk gideriz.”

“Bisiklet mi oğlum bu? Ben ne anlarım. Ama Kaptan’a soralım, arıza motordaysa hep birlikte bir itsek falan, belki düzelir.”

“Bırakın gırgırı, ben korktum valla. Bu uçakla uçulmaz. Bence hep birlikte inelim.”

Sürdü gitti bu nükteli muhabbet. Köşeye sığacak gibi değil.

Türk her yerde Türk ve kahraman. Canı pahasına Nasrettin Hoca.

Sanıyorum ki Canton Fair’i ziyaret edenlerin en az yüzde 20’si Türk iş insanları ve kaldığımız otelin ise yarısından fazlası Türklerle doluydu. Gerçekten çok yaratıcı, müteşebbis ve araştıran bir milletiz. Tek noksanımız, devletimizin hamiliği.

Yazık diye düşünüyorum.

Neden insanımızın bu müteşebbis ruhunu yok etmeye çalışıyoruz?

Ayakta kalmak adına her fırsatı değerlendiren bu şevki neden beslemiyor, tersine köreltiyor ya da başkalarına yediriyoruz.

Çin koşuyor, bu doğru çünkü meydan boş. Hem akıllarını çok iyi kullanıyor, hem de arı gibi çalışıyorlar. Devletleri de arkalarında.

Başarmak için daha ne olsun.

Oradaki küçük grubun ortak fikri de şu;

Verin bu şartları Türk işadamlarına, bakın neler oluyor.