Geçen hafta Bursa-Doğancı-Orhaneli yol inşaatında, şev kayması oldu, şev dibindeki istinat duvarı yıkıldı, iki iş makinası ve onları bekleyen kişi şevden kopan toprak altında kaldı, bekçi maalesef öldü, makinalar da tahrip oldu. Bu acı haberi okuduğumda ve çöküntü fotoğraflarını incelediğimde, anılarım beni Doğancı Barajının oluşum sürecine götürdü, gelin sizlerle paylaşayım bu anılarımı; DSİ olarak Bursa İçme Suyu Projesine başladığımızda, yapılan nüfus etütleri sonucunda kentin yıllara göre büyüyen içme suyu ihtiyacını karşılayacak su kaynaklarını araştırdık, en uygun kaynağın Nilüfer Çayı olacağını belirledik ve bu suyu tutacak baraj yerleri araştırması yaptık.
Geçen hafta Bursa-Doğancı-Orhaneli yol inşaatında, şev kayması oldu, şev dibindeki istinat duvarı yıkıldı, iki iş makinası ve onları bekleyen kişi şevden kopan toprak altında kaldı, bekçi maalesef öldü, makinalar da tahrip oldu. Bu acı haberi okuduğumda ve çöküntü fotoğraflarını incelediğimde, anılarım beni Doğancı Barajının oluşum sürecine götürdü, gelin sizlerle paylaşayım bu anılarımı;DSİ olarak Bursa İçme Suyu Projesine başladığımızda, yapılan nüfus etütleri sonucunda kentin yıllara göre büyüyen içme suyu ihtiyacını karşılayacak su kaynaklarını araştırdık, en uygun kaynağın Nilüfer Çayı olacağını belirledik ve bu suyu tutacak baraj yerleri araştırması yaptık. Bu araştırmaların ilk adımı vadide jeolojik olarak sağlam temel yapısına sahip alanların bulunması olmuştu. Bu çalışma DSİ 1.Bölge Müdürlüğü’nün ve DSİ Genel Müdürlüğü’nün uzman jeologları tarafından yapılmış, vadinin genelinde doğal zemin yapısının, jeoloji biliminde killi şist diye tanımlanan çok zayıf bir kitle ile kaplı olduğu, ancak bazı bölgelerinde sağlam kaya zemin bulunduğu belirlenmişti. Bu belirlemeler sahada yapılan sondajlarla desteklenmişti.
İşte Doğancı Barajı o bölgelerden birine yerleştirildi, ancak baraj yüksekliği zemin yapısı nedeniyle sınırlanmıştı, diğer bir anlatımla vadideki suyun tamamını tutmaya yeterli yükseklikte bir baraj yapılamayacaktı. Suyun geri kalanını tutacak bir başka baraj yeri de belirlendi ve Nilüfer Barajı adını verdiğimiz o baraj da projelendirildi.
Doğancı Barajı’nın uygulama projesi yapılırken bölgeden geçen Bursa-Orhaneli yolu da dikkate alınmıştı. Biz baraja başlamadan önceki yıllarda bu bağlantı, Misi Köyü’nün içinden geçen ve köy yolu standardında olan bir yolla sağlanıyordu. Barajın inşaat safhasında şantiyeyi Bursa’ya bağlayan servis yolunu yaptık, inşaat bitiminde baraj suyunu arıtma tesislerine taşıyacak büyük çaplı boruları döşemek için bu yolun bir bölümünü ve eklediğimiz bağlantı yolunu kullandık.
Bizim işlerimiz süregelirken bu yolun Bursa-Orhaneli yolu olarak kullanılması kent gündemine girdi. Biz bu bağlantının Karayollarınca yapılacağını, fakat bu yapım kararının verilmesinin yıllar alacağı bilinciyle, DSİ olarak baraj inşaatı içinde, dolu savak üzerine Karayolları standardında bir köprü yaparak ve baraj üzerini de yol olarak kullanarak, servis yolumuzu Misi köyünden sonraki mevcut Orhaneli yoluna bağladık.
Karayolları 2017 yılında, Bursa kent merkezini Orhaneli’ne bağlayacak, şehirlerarası yol standardındaki yolun inşaatına başladı ve ilk bölümünü, bizim servis yolunu kendi standartlarında dönüştürerek, Doğancı Barajı bağlantısına kadar tamamladı, böylece trafik barajın üzerinden geçerek akmaya başladı. Yolun barajdan sonraki bölümünü tünelle geçti, bu da doğru bir karardı, zira o bölgede yol inşaatı için hafriyat yapmak mümkün değildi, büyük heyelanlar olurdu.
Ancak baraja kadar olan bölümün projelendirmesinde Karayolları herhalde DSİ’deki jeolojik verileri görmemiş ve yamaçlardaki zayıf zemin yapısını dikkate almadan yamaçların bitiminde, yol kenarına yüksek istinat duvarları yapmış. Oysa bu yapım öncesi, aynı barajın projelendirilmesi safhasında yapılan jeolojik çalışma benzeri bir çalışma yapılması çok faydalı olurdu. Bu çalışma sonrası yol şevlerinin sağlamlaştırılması, istinat duvarlarının güçlendirilmesi gereği önlerine serilirdi.
Ben Doğancı Barajı’nın ön etütlerinin yapıldığı günlerden barajın işletmeye alındığı güne kadar, projeyi yöneten bir mühendis olarak bölgede yaşadım, beynimde biriken bilgileri ilgi duyanlara aktarıyorum ve uyarıyorum, sadece heyelan olan noktaya odaklanmayın, yolun kenarında istinat duvarlarının başladığı noktadan tünele kadar olan bölümde, uzmanlara danışarak, onların önereceği tarzda şevlerin güçlendirilmesini sağlayacak çalışmalara da hızla başlamalarını öneriyorum…