Dünyanın pek çok metropolünde, metro giriş çıkışını ifade eden ‘M’ harfi gördüm. Londra’da ise kalın kır­mızı renkli daire ortasında mavi ‘underground’ yazan logo­lar vardır.

Bir turiste metro tarif ederseniz, bu iki işaretten birisini arar. Şehir haritalarında metro istasyonları M ile gösterilir. Uluslararası kolaylıklardan birisidir. İstanbul metrosunda ise bazı yerlerde M, bazı yerlerde de U kullanılmaya başla­mış. Gerekçesi bize özel. Eğer metro İstanbul Bü­yükşehir Belediyesi’nce yapılmış ise M, Ulaştırma Bakanlığı’nca yapılmış ise U ile ifade ediliyor­muş. Bakanlık kendi yap­tıklarının bilinmesini istemiş. Acaba işletmesi de farklı ve birbirlerinin raylarını ya da istasyon­larını kullanınca kira falan mı ödüyorlar?

Ülkemizin bugüne değin 72 Ulaştırma Bakanı oldu. 1923’ten bu yana 66 hükümet kurulmuş, 45 başbakan görev yapmış. Genç Türkiye Cumhuriyeti önümüzdeki yıl 100 yaşına basacak.

Geçen bu süre içinde görev yapmış, ülkeye hizmet etmiş, eserler kazandırmış onlarca değerli insana görevle­rini yaparken harcadıkları emek için teşekkür ederiz.

5 yılda bir sandığa gidiyor ve oyumuzu kullanıyoruz. Se­çimler yaklaştıkça siyasi partiler sahaya iniyor ve vaatlerini, seçilirlerse neler yapacaklarını anlatıyorlar. Siz de gerek tecrübelerinize bakarak gerekse inandığınız, güven duy­duğunuz bir partiye oyunuzu veri­yorsunuz. Daha sonra da seçilen partinin verdiği sözleri, vaatlerini ye­rine getirmesini bekliyorsunuz.

En önemli beklenti, adalet, insanca huzur ve refah içinde bir yaşam, fırsat eşitliği vb. yaşamsal ihtiyaçların te­mini. Seçtiğiniz insanlardan bunları ve vaat ettikleri hizmetleri yapmala­rını bekliyor, buna karşılık olarak ver­gileriniz ile oluşan devlet bütçesinden makul bir maaş almalarını onaylıyorsunuz. Siz nasıl çalışıyor ve bir hizmet üretiyor, bunun karşılığında bir ücret alıyorsanız, onlar içinde durum aynı. Ve elbette zaman ilerliyor, teknoloji ve ihtiyaçlar değişiyor, beklentilerde artıyor.

Peki verdikleri bütün hizmet sözle­rini, vaatlerini yerine getirirken, kimin parasını harcıyorlar? Sizin. Alınan kre­dileri, borçları, faizlerini kim ödüyor. Yine siz. Hatta yanlış yaptıkları işin za­rarını da ödeyen her zaman sizsiniz. Öyleyse bu hizmetleri aslında kim ya­pıyor? Devlet yani millet yani siz.

Belediye başkanları ya da bakanla­rın, aldıkları maaş karşılığı çalışmala­rında, devletin finansmanı ile yapılan, hizmetlerde sen yaptın, ben yaptım karmaşasına düşmeleri anlamsız gel­miyor mu? Millet biliyor ama çok önemli ise “şunun za­manında yapılmıştır” diye bir plaket asın duvara. Ancak şu metro amblemleri gibi gülümseten uygulamalar ile milletin kafasını karıştırmayın lütfen. Hiçbir kamu çalışanı cebinden yatırım yapmadığına göre, ya uluslararası olsun diye hepsine M ya da bu da bize özel olsun diye hepsine U logosu koyun gitsin. İnanın ki zaten sizlerin yapması gere­ken hizmetleri kimin yaptığından çok, hizmetin yapılmış olması önemlidir. Millet mutlu ise hükümet başarılıdır. De­ğilse yıldızlı U deseniz fark etmez. Hele ki karnı açsa, ten­ceresi boşsa.