Daha önce İbrahim Çeçen’e ait IC Gurup ve Alman Fraport ortaklığında işletilen, Çeçen’in hisselerini TAV Havalimanları Holding’e satmasıyla Fraport-TAV ikili ortaklığı tarafından işletilmekte olan Antalya Havalimanı’nın bir kez ertelenen ihalesi 1 Aralık 2021 tarihinde yapılacak.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün gazetelere verdiği ilanla duyurulan ihalenin daha önce başka bir konsorsiyuma verilmek istendiği ve bu nedenle de ertelendiği öne sürülmüştü. Konuyla ilgili olarak, ihalenin duyurusu yapılmadan önce TAV yönetiminden bu ihaleyle ilgili olarak ne düşündüklerini sorduğumda “Bu ihaleyle ilgili olarak bir açıklama yapmak istemiyoruz” şeklinde bir cevap almıştım. Bu sessizliği hayra alamet olarak görmeyip, üstelemedim.
26.10. 2021 tarihli Hürriyet Gazetesi’ni elime aldığımda 1/4 ebadındaki ilanda bu önemli ihale şu başlıkla duyuruyordu.
“DHMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN
21.04.2005 tarih ve 5335 Sayılı Kanun’nun 33.Maddesi kapsamında, Antalya Havalimanı’nın kapasite arttırımına yönelik ilave yatırımların yapımı ile İç/Dış Hatlar, Genel Havacılık, CIP Terminalleri ve Mütemmimlerinin (Tamamlayılar-Ekleşikler) İşletme Haklarının Kiralanmak suretiyle verilmesine ilişkin ihale ilanı.
2021/1 Dosya Numaralı İhalenin geçici teminat bedeli 40 milyon Euro veya karşılığı (TL, Teminat Mektubu, Hazine tarafından ihraç edilen devlet borçlanma senedi ve yerine düzenlenen belgeler) diye belirtilirken son teklif tarih ve saati de 01.12.2021 /09.30 olarak açıklanıyordu. İlan şöyle devam ediyor:
“İhale Ankara’da DHMİ Genel Müdürlüğü Konferans Salonunda, istekliler ve kamuoyu huzurunda, kapalı zarf içerisinde teklif almak suretiyle Açık Arttırma usülüne göre yapılacaktır.” İhaleye katılmak isteyenler dosya bedeli olarak 100 bin TL ödeyecek. Meraklılar da dosyayı para vermeden DHMİ (KÖİ) Kamu Özel İşbirliği Dairesi’nde görebilir.
“İhale başlıkta belirtilen kanunun usul ve esasları dahilinde yapılacak” denilen bu duyurunun son maddesi de şöyle bitiyor.
“Bu ihale 2886 ve 4734 Sayılı Devlet İhale Kanunlarına tabii olmayıp, İdare (Yani DHMİ) uygun teklifi tesbit etmede, kiralama ihalesini yapıp yapmamakta tamamen serbest olup, idarenin bu serbest seçimi nedeniyle istekliler her hangi bir nam altında idareden talepte bulunamazlar.”
Şimdi gözler Antalya’ya çevrilmiştir. Bir Alman şirketi olan Fraport’a ihaleye giriş için Ankara’dan vize verilecek mi?
Almanya’da Angela Merkel’in vedası ve son yaşanan “Büyükelçiler Krizi”ne Alman Büyükelçi’nin de adının karışması Fraport Şirketi’nin şansını azalmış veya hepten yok etmiş olabilir mi acaba?
Bu vize verilirse, Fraport sonradan ortak olduğu TAV ile mi, yoksa onlara önerilen başka bir şirket/şirketlerle mi yola devam eder bilinmez.
TAV’a sıra gelince bu ortaklık için bu kadar parayı bu kadar kısa bir süre için mi verdi diye soralım. Tabii ki değil, ama Ankara’nın TAV’a da aynı şekilde olur/onay vermesi şart. İstanbul Havalimanı ihalesinde saf dışı kalmasına rağmen halen Ankara, İzmir, Gazipaşa (Alanya) ve Milas Bodrum meydanlarını ortaksız olarak TAV Holding işletmekte. Bu durumu daha önce normal karşılayan idare, şimdi bunu bir tekelleşme gibi görüp TAV’ın önünü kesebilir mi? Tabii tüm bunlar İstanbul Havalimanı’nın tek hakimi olan İGA Konsorsiyumu’nun çok dikkatle takip ettiği gelişmelerdir. Daha önce iptal edilen bu önemli ihalenin şartnamesinin değiştirildiği ve birilerine bazı kolaylıklar ve rahatlıklar sağlandığı iddiası şimdi de gündeme gelecektir. Önce, kimlerin ihale şartnamesi aldığına, kimlerin kimlerle iş ortaklığı yaptığına bakmakta yarar var.
İGA’nın Antalya üzerinde heves ve iştahı yok demek için çok saf olmak gerekir. Adana’ya bile teklif veren İGA, Antalya gibi marka olmuş, kazançlı bir meydanı elbette eline almak isteyecektir. Daha önce ihalelere katılan şirketler ve yeni hevesliler de mutlaka ortaya çıkacaktır. Havalimanı işletme tecrübesi olanlarla hareket edecek yeni isimler görebiliriz.
Her ne kadar ihaleyi DHMİ yapıyorsa da (Burada Genel Müdür Hüseyin Keskin belirleyici bir faktör değildir) konunun bir üst mercii olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Bakan Adil Karaismailoğlu Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan gelecek telkinlere ve tavsiyelere önem verecektir diye düşünüyorum. Kısaca bu ihaleyi kim kazanırsa kazansın beraberinde bazı tartışmaları mutlaka getirecektir. Aralık ayının ilk günü gelmeden taliplilerin kim olduğunu bir süre sonra görebileceğiz.
Onlara bakarak işi kimin alabileceğini değil de, işin kime verilebileceğini çok rahat bir şekilde tahmin edebileceğiz.
Mutlu yarınlar Türkiyem,