TÜİK’in resmi verileri ancak 2 ay geçtikten sonra açıklanabildiği için inşaat, çimento ve ilgili sektörlerin 2021 ile ilgili analizi ancak Mart ayı içinde yayınlanabildi.

TÜİK verilerinin inandırıcılığı konusunda ciddi tartışmalar yapılıyor, eleştiriler yapılıyor. TÜİK’in başkanları ve yardımcıları sık sık değişiyor ama güvenilirlik sağlanamıyor. Biz yine de o verileri kullanacağız. Bu durum çerçevesinde yapı sektörünün 2021 yılının genel değerlendirmeleri şöyle özetlenebilir:

Çimento Sektörü:

2021 yılında çimento üretiminde %9,2’lik bir artış yaşanmıştır. Bu üretimin %22,5’i ihraç edilmiştir. İç satışlarda %8,2, dış satışlarda %9,1 artış gerçekleşmiştir. Sektör yaklaşık %23 büyüme yaşadığı 2020 yılından sonra 2021 yılı başında pazarın tekrar açılması ve de baz etkisiyle satışlar artmıştır. Temmuz ayında bayram nedeniyle inşaatlara ara verilmesiyle satışlarda aylık bazda düşüş meydana gelmiş, Ağustos ayında üretim, iç satış ve ihracat 2020 yılının seviyesinde gerçekleşmiştir. 2021 yılında veri sistemine katılan iki fabrikanın 1,9 milyon ton üretim, 1,6 milyon iç satış ve 0,3 milyon ton ihracat gerçekleştirdiği tahmin edilmektedir.

Bölgesel bazda; iç satışlarda sadece Doğu Anadolu Bölgesi›nde düşüş yaşanmıştır.

Üretim ve satışta en yüksek yıl olan 2017 yılı ile kıyasladığımızda iç satışta düşüş, ihracatta ise ciddi bir artış olduğunu görmekteyiz.

Yıl Üretim (ton) İç Satış (ton) Dış Satış (ton)

2017 80.552.257 72.227.260 7.980.441

2021 78.945.029 60.207.658 17.727.654

Çimento ile ilgili bu değerler, kapasite kullanım oranında ciddi anlamda bir düşüklük göstermektedir. Klinkerde (yarı mamül) ise durum şöyledir:

Yıl Üretim (ton) İhracat (ton)

2020 71.767.003 13.555.020

2021 80.127.408 11.795.452

Rakamlardan görüldüğü gibi üretim 8 milyon tondan fazla arttığı halde ihracat yaklaşık milyon ton azalmıştır.

Çimento üretimi 7 milyon ton artmış ve bu nedenle klinker stoklarında, sene sonu itibariyle 2 milyon ton bir fazlalık oluşmuştur. Klinker açık havada stoklanabilir bir üründür. Ancak açıkta ve stokta kaldığı sürece dayanımından az da olsa kayba uğramaktadır. Bu nedenle maksimum stok seviyesinin ne olacağı her fabrika tarafından üretim kapasitesi ve satış programı çerçevesinde tayin edilir. Bu stoka ulaşınca genellikle fırın/fırınlar durdurulup yıllık revizyona alınır.

Çimento fiyatlarına gelince; son günlerde çimento fiyatları konusunda çok yoğun bir tartışma var. Müteahhitlerin şikayetleri sonucu, Ticaret Bakanlığı müfettişlerini görevlendirerek inceleme başlattı. Hem müşteri olan inşaat müteahhitlerini hem de çimento ve hazır betoncuları dinlediğinizde her iki tarafın da haklı olduğu yönler var.

Müteahhitler; girdilerindeki fiyat artışlarıyla yapacakları yapıları, daireleri nasıl satabileceklerini düşünüyorlar. Banka kredileri çok cazip olmadığından müşteri de çekingen davranıyor.

Çimento tarafından bakıldığında ise; maliyetin %50 - 60’ını oluşturan elektrik ve yakıtın her an yükselen fiyatlarından şikayetçiler. Betoncular ise, çimento ve akaryakıt (nakliye masrafı) fiyatlarındaki artıştan dertli. Ancak; çimentonun bir yapıdaki maliyet payı %3, hazır betonun ise %6 civarındadır.

Klinker üretimindeki en büyük pay yakıt olarak kullanılan kömürdür. Rusya ve Ukrayna; Türkiye›nin kömür tedarikinde en önemli iki ülkedir. Son olaylar bu iki kaynağı çok etkilemiştir. Verilen fiyatlar 300 ilâ 400 USD/ton arasındadır. Bu durumda tüm üreticiler dertlidir. Dolar yükselince bir sıkıntı, kömür ve navlun yükselince ayrı bir sıkıntı oluşmaktadır

. Elli yılı aşkın süredir içinde bulunduğum çimento ve hazır beton sektöründe böyle bir sıkıntıya hiç rastlamadım. Fiyatlar ne zaman normaline oturur ve Ticaret Bakanlığı’nın incelemesi ne sonuç verir bilemiyorum. Bekleyip göreceğiz.

Ülkemizin istihdamda çok önemli bir sektörü olan inşaatta durumun kısa sürede normalleşmesini temenni ediyorum.