Ülkeye her yapılan yatırımın olumlu yanlarından milletçe faydalanıyoruz. İstanbul’u İzmir ‘e bağlayan otoyolun da toplumumuza katkısı olduğu aşikârdır.

Ülkeye her yapılan yatırımın olumlu yanlarından milletçe faydalanıyoruz. İstanbul’u İzmir ‘e bağlayan otoyolun da toplumumuza katkısı olduğu aşikârdır. Bazı keşkelerimiz tabi ki vardır; mesela keşke 1997 yılında ilk yapılan ihale mahkeme yoluyla iptal edilmeseydi de vatandaşımız 20 yıl önce bu rahatı beşte bir bedeline yaşayabilseydi. Keşke bu yapım işinin ihalesi ve finansmanı daha açıklanabilir bir sistemle yapılabilseydi.

Keşke otoyol eski yoldan daha az uzunlukta olabilseydi.

Dediğimiz gibi,  keşkeleri arttırmak mümkündür ancak elimizdeki yatırımın bu haliyle hayrını görmeyi dilemekten başka yapacak bir şeyimiz yoktur.

Teknik açıdan bakıldığında otoyolun çok virajlı ve rüzgara açık olduğunu söylemeliyiz. Sürat yapmanız bu açıdan risklidir.

Diğer taraftan uygun olmayan noktalarda radar denetimi yapıldığı görülmektedir.  Tüm yolda denetim yapılmazken,  yokuş aşağı inilen noktada radar ülkemize ait bir klasik uygulamadır.  Bu noktada şunu belirtmemiz gerekmektedir. Otoyola tali yollardan bağlantılar yapılmış durumdadır - hiç olmayacak bir iştir- bu noktalarda sürekli konan piyonları gören araçlar sol şeride kendisini atmakta ve arkadan sınırsız süratle gelen ( 200 km/ h üzeri ) araçlardan kaçmak için kısa süreli hız ihlali yapmak durumunda kalmaktadır. İşte tam bu noktalara radar konmaktadır. Diğer bir durumda otoyol boyunca gerçekleştirilen sulama işiyle ilgilidir.  Özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde yapılan sulama işi de aynı etkiyi yapmaktadır. Araçlar aniden sol şeride geçmeye çalışmaktadır, arkadan gelen hızlı araçlar trafik emniyetini riske atmakta ve sürücülerin hız limitlerini aşmasına neden olmaktadır. Yine bu noktada karşımıza radar çıkmaktadır. Otoyolda yokuş aşağı gidilen noktada üst geçit üzerinden el radarıyla bile denetim yapıldığına şahit olduğumuzu hatırlıyoruz. Otoyol sahipsiz vaziyettedir, kimin neden sorumlu olduğu belirli değildir.

Daha yeni yolun her noktasında tamir - bakım işi yapılmakta ve tüm şeritlerin hizmet verdiğine bir güne bile şahit olunamamaktadır. Otoyolda hız koridoru uygulaması yapılması doğru bir denetim yöntemi olacaktır. Ancak hız limitinin 150 km/h civarında belirlenmesi gerekir. Zaten daha uzun olan bu yolun, 120 km/ h’le eski yolla rekabet edebilmesi söz konusu değildir.

Ayrıca gişe uygulaması hakkında olumlu görüş ifade etmenin imkanı yoktur. Giriş noktalarında hatalı işlemler yapılabilmekte vatandaş derdini anlatamamaktadır.  Gişe de çalışan gençlerin eğitim eksikleri tam olarak giderilememiştir. Ayrıca pandemi sürecinde hatalı uygulamalar devam etmektedir. Her gişede temassız kredi kartı okutmanız imkanlı değildir, ayrıca gişede çalışanlar eldiven kullanmak suretiyle kuralları hiçe saymaktadır.

Otoyolun borcunu bitirerek, ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayacağı günlere ulaşmayı ümit ediyoruz. Bu zaman diliminde otoyol yönetiminin daha iyi bir noktaya gelmesi temennimizdir.