Kişinin boş zamanlarını değerlendirmek, zevk almak ve kendini geliştirmek için yaptığı aktivitelere hobi denilir.
Yabancı biri ile tanıştığınızda ve sohbetin ilerleyen zamanlarında genellikle “hobiniz var mı?” diye sorarlar.
Aslında her insanın bir hobisi olabilir ama bunu küçük yaşlarda keşfetmek gerekmektedir.
Ancak hobiler insanlara daha çok ileriki yaşlarda lazım olur, küçük yaşlarda oynadığımız oyuncakların yerini alırlar diye düşünüyorum.
Esasa geçecek olursak benim de hobilerim var ve bugün sadece birinden bahsedeceğim, daha fazlası methiyeye girer diye düşünüyorum.
Benim en önemli hobim resim yapmaktır, 1000’in üzerinde resim yaptım ve saklıyorum. Eskiden yapıp yapıp yırtardım, beğenmezdim.
Yaptıklarımı yırtıp atmama rağmen yeniden yeniden yapardım, sonra bu sevdadan vaz geçemediğime göre ben bunları saklayayım dedim.
Yağlı boya, sulu boya, kara kalem, fırça ile el ile falçata ile her şey ile yapmaya çalışırım.
Resimlerimde asla cetvel, pergel ve alet kullanmam. Yamuk ise yamuktur, perspektif tutmadı ise sorun yoktur çünkü bu bana aittir, benim hayalimdir ve beni anlatır onlar.
Özellikle hayal ederek yaparım ve kendi hayalimi kendim hayata geçiririm. Örneğin Galata Kulesi, Bursa, Mudanya, Gemlik veya deniz manzarası asla birebir değildir, zira bakarak değil kafamdaki hayale göre çizerim onları.
Bir dağı yaparken çirkindir ama benim hayallerimin güzelidir, içinde hayvanlar vardır, deniz içinde balıklar vardır, eğer hayal edersen sen de görürsün.
Resimlerimde, seyahatlerimde aklımda kalan yerlerin güzel anıları vardır, çocukluk renklerim, hayallerim ve güzelliklerim veya acı da olsa anılarım vardır, onlar resimlerimin içinde saklıdır.
Bir binayı veya kapıyı hatta bir atı, köpeği veya çiçeği en güzel tanımanın yoludur resim yapmak.
Başkası beğenir mi bilemem ama benim resimlerim beni anlatır ve benim hobimdir. Çizmekten, boyamaktan ve ilk günkü heyecanımdan bir şey kaybetmem.
Hobinin tanımını yeniden yap diye sorsalar "hayatın güzel anlarıdır" derim.