Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi bu ayki toplantısında Botanik Park’a benim adımın verilmesine karar verdi. Bu kararı alan Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e ve Büyükşehir Meclis Üyelerine şükranlarımı sunarım, beni ve ailemi çok mutlu ettiler.

Bu vesile ile Botanik Parkı’nın kafamdaki oluşum hikayesini sizlerle paylaşayım ki, park bu adla bütünleşsin.

DSİ’deki meslek yaşantım boyunca Bursa Ovası’nın tarımsal değerini çok iyi benimsemiş ve bu değerin gelişmesi, veriminin artması yönünde, taşkından koruma, drenaj ve sulama sistemleri oluşturma yolunda çok değerli çalışmalar yapmıştık. Başkan olduğumda, kent nüfusunun hızlı artışı nedeniyle ovada kuralsız yerleşimlerin kontrol altına alınması, çok değerli tarım alanlarının korunması gündemimin ön sıralarına yerleşmişti. Yakın Çevre Yollarını yaptığımda, yol çevresine yerleşimlerin sıçrayacağı endişesi beni rahatsız ediyordu. İşte bu endişemi yavaşlatmak için yolla ova arasında bir yeşil alan oluşumunu düşünüyordum. Bu amaca yönelik Çevre Yolu’na yapışık, Soğanlı bölgesinde boş, 600 dönüm hazine arazisi olduğunu tespit ettim ve hemen Hazine’ye müracaat ederek bu alanın park yapılmak üzere, Belediyemize tahsisini talep ettim ve bu talebim olumlu karşılandı ve yeşil alan oluşturmak kaydıyla, alan belediyemize devredildi.

Kafamdaki plan, bu alanda çok özel bitki örtüsüyle kaplı bir botanik park ve uluslararası standartlarda bir hayvanat bahçesi oluşturmayı içeriyordu. İşte bu plan kapsamında alanın 400 dönümünde Botanik Park, 200 dönümünde de Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği standartlarında Hayvanat Bahçesi oluşturdum. Hayvanat Bahçesi oluşum sürecini daha önceki yazılarımda sizlerle paylaşmıştım, gelin bu hafta Botanik Park oluşum sürecine göz atalım;

Doğa kenti Bursa’mıza, içinde yaşayanlara doğayı sevdirecek, koruma duygularını ateşleyecek güzellikleri içeren bir parkı projelendirmek için İTÜ Mimarlık Fakültesi, Peyzaj Bölüm Başkanı Prof. Ahmet Cengiz Yıldızcıyı Bursa’ya davet ettim, sahayı gezdirdim, düşüncelerimi aktardım. Kendisi hem Botanik Park alanını inceledi, hem de yine İTÜ Mimarlık Fakültesinden bir hocamıza Hayvanat Bahçesi alanına yerleşecek barınakların ön çalışmasını yaptırdı. Bu çalışmalar sonunda Botanik Park ve Hayvanat Bahçesinin peyzaj projesini hazırladı.

Botanik Parkta farklı özellikleri olan doğa bölümleri oluşturdu,  Fransız Bahçesi, Japon Bahçesi, İngiliz Bahçesi, gül bahçesi, kaya bahçesi, kokulu bitkiler bahçesi gibi değişik botanik yapısı olacak bölümler, belirledi. Her yıl yapılan uluslararası lale festivalleri sürecinde de büyük sayıda ve çeşitte lalelerle donatılacak alanları da ayırdı. Bu arada park içinde spor ve sosyal alanları planladı, bisiklet yolları, yürüyüş yolları, kültürfizik ve masa tenisi alanları parkın uygun bölümlerine yerleştirildi. Parkın giriş bölümünde, tarihi Bursa mimarisinin hakim olduğu, ahşap evlerden oluşan Türk Köyü de projelendirildi ve bu yapılar Bursa’nın önde gelen firmalarına, yap-işlet metoduyla lokantalar açmak üzere, tahsis edildi.

İşte Botanik Park ve Hayvanat Bahçesinin ana oluşumunun iskeleti bu şekilde belirlendikten sonra hocamız botanik türlerini çeşitlendirdi. Bu çeşitlendirmede, 150 tür ağaç, 27 çeşit gül, 76 tür çalı, 20 tür örtücü bitki seçildi. Belirlenen bu türlerden, özellikle ağaç türleri o yıllarda ülkemizde yetiştirilmiyordu, bugün çok fazlası yetiştiriliyor tabii, seçilen fidanların büyük çoğunluğunu ve tabii lale soğanlarını Avrupa Ülkelerinden satın aldık, getirdik ve hocamızın nezaretinde yerlerine diktik. Parkın diğer bölümlerindeki bitkiler de temin edilerek yerlerine dikildi. Hayvanat Bahçesi de Botanik Parkla beraber ağaçlandırıldı, evet Hayvanat Bahçemiz bugün Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği kurallarına uygun oluşturulmuş hayvan barınaklarına sahip, ama bahçemizin bitki örtüsü Botanik Park ile beraber, aynı özelliklerde oluşturuldu.

1998 yılında Botanik Park’ın açılışında, Sayın Valimiz, Bursa Kurumlarının yetkilileri, çeşitli ülkelerin konsolosları ve tabii yoğun biçimde Bursalılar yer aldı. Açılış konuşmaları sonunda Bursa Park Bahçeler Müdürü söz alarak, yurt dışından fidan alımımızı devamlı eleştirdiği için özür diledi, burada dikilen ağaç fidanlarının büyük çoğunluğu ülkemizde henüz yetiştirilmiyor, dedi. Demek ki Botanik Parkımız ülkemizde fidancılık sektörünün gelişmesinde de etkin bir örnek oldu, bugün her tür fidan, bitki türü ülkemizin çok değerli toprak varlığı ve iklim çeşitliliği ve de yetenekli üreticilerimiz sayesinde yetiştiriliyor ve ihraç da ediliyor.

İşte Botanik Parkımız bu değerleriyle sizlerin ve gelecek nesillerimizin renkli bir yaşam alanı olmaya devam edecek…