Günümüzde gittikçe daha geniş kitleleri etkileyen Alzheimer hastalığı konusunda geçen hafta yetkili uzmanların ağzından açıklamalar paylaşmıştım.

Annemi 2008 yılında bu hastalıktan kaybettim. Annemin hastalığı yaklaşık 2 yıllık bir süreç içerisinde giderek ağırlaştı ve son bir ayda hiçbir şey hissetmeden vefat etti.

Bu hafta, bu hastalıkla ilgili olarak bilgi dağarcığınıza bazı katkılar eklemek istiyorum. Alzheimer; erken teşhisi zor, kesin tedavisi olmayan bir hastalıktır. Ancak semptomları yavaşlatmak, hatta hastalığı ertelemek mümkün. 2022 yılında ABD'de onay alan bir ilaç beklentiyi yükseltti. Verilen ilacın bilişsel* işlevlerdeki (fonksiyonlardaki) düşüşü 18 ayda yüzde 27 oranında azalttığı görüldü.

Alzheimer hemen hepimizin acaba bana da olur mu diye endişelendiğimiz bir hastalık. Ama bu konuda tedbir almamız da mümkün.

Etrafımızdakiler sürekli aynı soruları sorduğumuzdan yakınıyorsa, eşyalarımızı koyduğumuz yerleri sık sık unutuyorsak, yemeği ocakta bırakıyorsak bir nöroloji doktorunu ziyaret etmemiz gerekiyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Doktor Derya Uludüz, “Hepimiz zaman zaman unutkanlıklar yaşayabiliriz ancak bu artık günlük yaşantımızı olumsuz etkilemeye başlamışsa önemli hale geliyor demektir.” diyor.

Prof. Kaynak Selekler’in buna ilavesi şöyle: “Alzheimer demansı evresinde hafıza, diğer bilişsel işlevler ve davranış bozukluğu, hastanın günlük yaşam aktivitelerini bağımsız yapamayacak derecede etkiler.”

Prof. Dr. Derya Uludüz’ün sözleriyle devam edelim:

-Alzheimer'in teşhisi kolaylaştı. Ailede bu hastalığın öyküsü mevcutsa Alzheimer genine baktırıyoruz. Bu kan testi ülkemizde birçok laboratuvarda yapılıyor.

-Yöntemlerden biri; aileden geçebilecek Alzheimer hastalığı genini araştırmak. Birkaç gen var ancak en yaygını, geç başlangıçlı Alzheimer hastalığı geni E-APOE4’tür.

-En az bir E-APOE4 genine sahipseniz hastalığa yakalanma riskiniz 2-3 kat artıyor. İki APOE4 geniniz varsa risk yaklaşık 8-12 kat artıyor.

-Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) de beynin amiloid yükünün tahmini oranını verebilir.

-Alzheimer'ı önlemek için yapılması gerekenler:

Risk grubundaysanız (ailenizde Alzheimer veya demans öyküsü varsa) radyasyon ve elektromanyetik dalgadan (TV, cep telefonu) uzak durmak, sağlıklı beslenmek (basit karbonhidrattan uzak durmak), kaliteli uyku (günde 7-9 saat düzenli) ve stresten uzak durmak çok önemli.

-Alzheimer tanısı olan hastalarda işlevler şöyle: Hafif bilişsel etkilenme, erken, orta ve ileri evreler…

-Her evre arası ortalama süre 5-10 yıl. Bu dönemleri yavaşlatmak için yoğun bilişsel terapiler uygulamak gerekiyor.

-Spesifik tedavi arayışları devam ediyor. Beyinde biriken beta amiloidleri hedef alan farklı antikor tedavileri araştırılıyor. Birinden olumlu sonuçlar alındı. Özellikle erken devrede bilişsel gerilemeyi yavaşlattığı bildirildi.

-Son zamanlarda tartışılan bir konu: Beta amiloid birikimleri, hastalığın temel nedeni mi yoksa sadece bir etkisi mi var? Tartışmalar hâlâ devam ediyor.

-Yeni ilacın olumlu sonuçları var ama akla bazı soruları da getiriyor. İlaç çok pahalı. Bu nedenle yaygınlaşması zor. Bilişsel gerilemeyi yavaşlatması ne oranda devam edebilecek göreceğiz.

-18 ay bu ilacı alan kişilerin bilişsel gerilemeleri ilaç almayanlara göre yüzde 27 oranında yavaşladı. İlaç yalnızca amiloid plaklarını etkilemenin yanında, hastalığı etkileyen başka faktörler üzerinde etkili olduğunu da gösterdi.

İki köşe yazımda çokça tıbbi terimler oldu. Konuyla hiç ilgisi olmayanlar bile yaşadıkça bir şekilde bu hastalığı bilmelerinin yararlı olduğunu anlayacaklardır.

Sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler diliyorum…

*Bilişsellik; aralarında dikkat, bellek, dil kullanma ve anlama, öğrenme, değerlendirme, sorun çözme ve karar verme gibi zihinsel yetileri oluşturan bir kümeyi tanımlamada kullanılan bilimsel bir terimdir. Bilişsel Yeti'ye ise; algı, dikkat, hafıza, odaklanmak örnek olarak gösterilebilir.

*Yeti: 1) Felsefe Terimi: İnsanda doğal olarak bulunan bir şeyi yapabilme gücü, doğal yatkınlık. 2) Ruhbilim Terimi: İnsandaki düşünme, anlama, kavrama gibi zihinsel güçlerden her biri.