Dünya Sağlık Örgütü istatistikleri, 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 20’sinin (2.1 milyar kişi) 60 yaş ve üstünde olacağını gösterdiğinden, sağlıklı yaş almak çok önemli hale gelmiştir.

Çalışmalar yaşlanmanın önce yağ hücrelerinde başladığına işaret etmektedir. Burada bahsedilen beyaz yağ hücreleridir. Yani cilt altında ve karın organlarının çevresinde bulunan, kilo aldıkça artan yağ hücreleri beyaz yağ hücreleridir. Vücudumuzda kahverengi yağ hücreleri de vardır ama onlardan başka bir yazımda bahsedeceğim.

Beyaz yağ dokusu oldukça esnek, iç ve dış değişimlere hemen ayak uydurabilen bir yapı iken, yaşlanmayla bu esnekliği kaybolur.

Beyaz yağ dokusunda bulunan bağışıklık sistemi hücreleri inflamasyonu kontrol ederler. Ayrıca hormonlarla ilgili yağ yakım süreçlerini, enerji üretimini ve insülin duyarlılığını denetlerler. İnflamasyon günlük hayatımızda “yangı” olarak adlandırdığımız bir nevi mikrop olmadan oluşan iltihabi durum olarak tanımlanabilir ve mutlaka kontrol edilmesi ve hatta yok edilmesi gerekir. Ama yaşlanmayla birlikte yağ dokusundaki bu bağışıklık sistemi hücrelerinin sayıları ve oranları olumsuz yönde değiştiği için maalesef inflamasyon artar, yağ yakımı azalır, karın çevresi yağları artar, insülin duyarlılığı azalır ve insülin direnci gelişir. Ayrıca özellikle aşırı kilolu ve diyabetli bireylerde yağ dokusundaki yaşlanmış hücrelerin çoğalması da erken yaşlanmanın nedenlerindendir.

Peki bu durumu engellemek veya geri çevirmek için ne yapabiliriz?

1) Flavonoidlerden zengin beslenmek: Flavanoidler bitkilerde bulunan, bedenimizde oksidatif stresi azaltan, inflamasyonu engelleyen, sağlığımızı güçlendiren ve yaşlanmayı geciktiren biyoaktif bileşiklerdir. Daha önce kersetin ve fisetinden bahsetmiştim. Onlar bu flavonoidlerden sadece ikisidir. Flavanoidler sarı, kırmızı, mor, yeşil sebze ve meyvelerde bol bulunurlar. Her zaman “gökkuşağına uygun beslenin” denmesinin nedeni de budur. Gökkuşağının renklerini barındıran bitkilerde bol flavanoid vardır. Dolayısıyla flavonoidlerden zengin beslenmek (örneğin portakal, mandalina gibi turunçgiller, elma, koyu mor renkli meyveler, üzüm, nar, soğan, maydanoz, çay vb) yağ dokusundaki yaşlı hücrelerin temizlenmesine yardım edecektir.

2) Aralıklı oruç ve kalori kısıtlaması: Bu uygulamaların kanda keton cisimlerini artırarak yağ hücrelerinin yenilenmesi ve metabolik esnekliklerini artırabildiğini, yağ dokusunun fibrotik değişimini engelleyebildiğini gösteren çalışmalar vardır.

3) Düzenli egzersiz: Fiziksel egzersizin kardiyometabolik sağlığın devam etmesinde önemli rol oynadığı, beyaz yağ hücrelerinin kaybı ve enerji üretimini artıran bej yağ hücrelerinin artmasına aracılık ettiği genel olarak yaşlanmayı geciktirdiği çalışmalarda gösterilmiştir.

O halde sağlıklı beslenme, aralıklı oruç ve egzersiz üçlemesini hayatımıza alarak önce yağ hücrelerimizin ve ardından tümüyle bedenimizin yaşlanmasını geciktirebiliriz.

Dengede ve Mutlu Kalın!

Kaynak: Metabolism 138 (2023) 155328