“Kaos” Fransızcadan alınan bir kelimedir; “ mutlak düzensizlik halini” tanımlamaktadır. Aynı zamanda Fransızcaya eski Yunancadan alınan “yeryüzü yaratılmadan önce var olan boşluk” anlatmak için kullanılan XAOS sözcüğünden alıntıdır. Kaos’ tan türeyen “kaotik” düzensizlik, kargaşa ve alt-üst oluşu tanımlayan bir sözcüktür. 2002’ den başlayan sosyo-ekonomik trendin bizi alt-üst yaratacak bir sonuçla karşı karşıya bırakacağını yazmıştık. Bugün yaşadığımız ortama bir göz atalım.Dolar milyarderlerinin servetleri ve etkinlikleri her geçen gün artarken, yerkürede açılık ve sefalet hüküm sürmektedir. Orta sınıf yok olmaktadır. Küresel iklim değişikliği kendini hissettirirken, karbon emisyonlarının salınımının azaltımı için küresel politikalar oluşturulurken, bireyler (mutlu olmak maksadıyla) tüketim seviyelerini yükseltmek için kendilerini zorlamaktadır. Herkes barıştan söz ederken, dünyanın her coğrafyasında çatışmalar-savaşlar süregelmektedir. Bu savaşlarda ölen on binlerce insanın televizyonlarda görüntülerine şahit olunmaktadır. En son Ukrayna-Rusya arasında yaşanan savaşta insanlar ölürken, küresel gündem silah endüstrisinin geldiği nokta ve savuma stratejileriydi. Diğer taraftan Rusya-ABD Ukrayna üzerinden çatışırken uzay üssünde birlikte deneylere devam etmektedir. Pandemi süresince hayatlar kaybedildi, insanlar gelir kaybına uğradı. Bir tarafta bu gerçekler varken, televizyonlarda izole tatillerin nasıl yapılabileceği veya teknoloji yatırımlarının bu krizden nasıl faydalanacağı tartışıldı. Bugün hiperenflasyonla birlikte çöken alım gücü toplumları depresyona sokarken, medyada enflasyon sürecinde nasıl para kazanılır tartışmaları yapılmaktadır. İnsanoğlu yaşanan dengesizliklerin nasıl giderileceği hakkında düşünmezken, kaotik durumdan benim payıma ne düşer fırsatçılığına yoğunlaşmıştır.Tüm bu görüntünün nedeni kitlesel hareketlerin insani değerleri yansıtmamasıdır. Kaotik ortam bir süre sonra yerini daha düzenli, dengeli bir ortama bırakacaktır, bilim böyle demektedir. Mutlak düzensizlik hali ortadan kalkınca tarihin geriye bakıp “ bu insanlar bu deliliği nasıl yapmış? “ diye sorguladığını biliyoruz.