Bayram arifesinde çerden-çöpten bahis etmek pek iç açısı değildir. Hatırlarsanız, geçtiğimiz günlerde katık atık sorunun gündemimize alarak maddi gereksinimlerden bağımsız yapılabilecekleri kaleme almıştık.

Bugün görüldüğü üzere Bursa katı atık bertarafıyla ilgili önünde önemli bir sorun olduğu konuşmaya başlandı.

 Vatandaşın Hamitler Çöp Depolama Sahası olarak bildiği alan artık doldu, hızlı bir şekilde alternatif bulunması gerekiyor. Hamitler üç yıldır lisansı olmadan işletiliyordu. Bu şartlarda mevzuata uyum sağlaması söz konusu değil, kamu yönetimi bu durumu görmezden geliyor. Diğer tarafta yeni saha için çalışmalar yapıldı izin süreçleri işletildi, ancak “kimse arka bahçesinde çöplük istemediği “ (not in my backyard sendromu)  için askıya alınacak gibi durmaktadır.

Geçtiğimiz yıllarda bu konuya çokça değinmiştik. Bursa atık yönetiminin şehrimizin rekabetçi durumu üzerinde etkisi olacağını iddia etmiştik.

Büyükşehirlerin atık yönetimi büyük maliyetler getirmektedir, bu maliyetleri optimize edenler daha sürdürülebilir şehirler oluşturmaktadır.

Bursa atık kompozisyonuna bakıldığında hala organik atıkların görece fazla olduğu şehirlerdendir, son yıllarda buna hızla bahçe atıkları da eklenmektedir. Bu noktada da bu atık akımlarının genel atık bertarafı şemasından çıkarılması gerekmektedir.

Ayrıca her geçen yıl artan bir ambalaj atığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu noktada bazı çalışmalar yapılmış olsa da hala olması gereken seviyelere ulaşılmış değildir.  Öncelikle gelir seviyesinin yüksek olduğu yerleşim yerlerinde iddialı hedefler konarak hızlı bir şekilde geri dönüşüm sistemi iyileştirilmelidir. Vatandaşların katkısı olmadan bu sistemde başarılı olunması söz konsun değildir.

Süratle vatandaşa geri dönüşüm sonucunda toplumsal kazançlar anlatılmalı ve sisteme dahil olmaları sağlanmalıdır.

Sanayi atıkları meselesi ortadadır. Yıllarca alternatifsizlikten Hamitler’e sanayi atıkları kabul edilmiştir.

Atık yönetimde en büyük iki belirleyici taşıma maliyeti ve oluşan atık miktarıdır.

Bursa artık atık bertarafı noktasında etkin yatırımlar gerçekleştirmelidir.

 Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın gücüne bu noktada ihtiyaç vardır. Ülkemizde atık yönetimi yatırımları olması gerekenin çok gerisindedir.

Bunların yapılabilmesi için Bursa nitelikli nüfus artışını sağlamalıdır. Her şeyin başı da budur.

Bursa İnsani Kalkınma Planı’nın hazırlanmasını öneriyoruz.

Nasıl bir nüfus yapısı hedefleniyor? Bunun için ne yapılmalıdır?

İfade edilen dönüşümün gerçekleşebilmesi için Bursa sanayi yapısının ele alınması gerekir.

Bursa vizyon oluşturabilir, bu vizyona bağlı plan yapabilir ve kendi mevcut üretim kapasitesini baz alarak sorunlarını çözebilir.

O zaman vakit kaybetmeyelim…

Bursa gülsün ki Türkiye gülsün….