Ekonomide her gün irrasyonelliğin devam ettiğine şahit oluyoruz. Büyük umutlarla göreve getirilen insanların bilimsel gerçekleri uygulamayı bırakın, dillendirme cesaretinde bile olmadığını görüyoruz. Hala gerçekleşen enflasyon rakamını açıklamayan bir ekonomi yönetimimiz var. Ekonominin dümeninde oturanların zorlama düşük faiz uygulamasının enflasyona neden olduğunu ifade edebilecek cesaretleri yok.
Bu mantık dışı uygulamaların ekonominin temellerini dinamitlediğini ve fiyat mefhumunun ortadan kalkmasına sebebiyet verdiğini açıklayabilecek bir ses yok orta yerde.
Şartlar değişmediğine göre sonucun da değişmesini beklememeliyiz.
Oysa gerçekleri konuşma cesareti göstermediğimiz her gün geleceğimizden kaybetmekteyiz.
Diğer taraftan yaşadığımız şehir yönetimine gelince durum farklı mı?
Şehir Hastanesi şehrin en olmayacak yerine yapıldı. Buraya her gün binlerce insan araçlarla taşınmaya başladı. Toplu taşıma yatırımı için milyarlarca lira harcamak durumunda kalındı. Bir ihale yapıldı yetmedi, bir daha yapıp bedelin katlanması sağlandı. Bir yıldır fazla zaman geçti Mudanya yolu kapalı; ne doğru düzgün faaliyet ne de yeterli servis yolları yapılabildi. “Özel müteahhitlerin” keyfine teslim edilmiş bu iş nedeniyle milyonlarca insan azap çekiyor. Bursa’yı yöneten insanlar bu keyfiyetle ilgili konuşmaya cesaret edebiliyor mu? Hayır. Peki, kamu yöneticileri bu noktada görevlerini, sorumluluklarını yerine getirebiliyor mu? Hayır.
Birçok kazaya neden olan, ne zaman biteceği bilinmeyen, karışanı görüşeni olmayan bu proje için sanki bir dokunulmazlık mevcut. Ülkede basın varken, demokratik kaideler uygulanırken bir ana arteri yıllarca kapatıp ve kimseye hesap vermemeniz düşünülemezdi bile.
Okulların açılmasıyla birlikte bu inşaatın Çevre Yolu üzerinde yarattığı olumsuzluk çok daha net görülecek. Kimin umurundadır, bilmiyoruz?
Türkiye tam bir duygu nasırlaşması yaşamaktadır. Düşünce ve duyguların ifade edilemediği, toplumsal düşünüp, hareket edilemediği, cesaret diye bir kavramın ortadan yok olduğu bir dönem…