Amerikan yaptırımları, ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı OFAC tarafından idare ve icra edilen, program bazında düzenlenen bir hukuki süreç. Bu köşemizde senelerdir irdelediğimiz bir konu. Bazı programlar bir ülke veya bölgeyle tüm ticareti hedeflerken (Küba, İran, Kuzey Kore, Kırım gibi), diğer programlar belli isim, şirket ya da sektörleri hedefliyor (terörizm ile ilgili programlar, veya Rusya ile ilgili spesifik programlar gibi).

ABD doları ile ticaret yaptığınızda, aslında ABD dolarını takas ile görevli ilgili ABD muhabir bankası ile de işlem yapıyorsunuz ve sistemin içinde kendinizi buluyorsunuz; isterseniz ABD ile alakasız Çin’den Türkiye’ye yollanan bir ürünle ilgili ticaret olsun, yine de durum böyle. Bu yaptırımlara tabi olmanın pek çok yolu daha var, bunların bazılarını önceki yazılarımızdan veya tamamını ilgili resmi kaynaklardan inceleyebilirsiniz.

Eğer yaptırım listesinde bulunan bir şahıs veya şirketin doğrudan veya dolaylı olarak %50 veya fazlasını elinde bulundurduğu bir şirket varsa, listede açıkça yazmasa da o şirket de aynı kefeye konuluyor. Zaten bu yüzden, basit bir taramanın ötesinde, artık pek çok kurumsal şirket uyum taahhütleri talep ediyor; ve hatta bazen riskli bölgelerle ticaret yaparken nihai fayda sahibini (ubo – ultimate beneficial owner), yani şirketin tüm tüzel kişiliklerden arındırılmış en son gerçek kişiye varana kadar hak sahipliğini de öğrenmek istiyor ve bu kişileri de tarama programlarında tarıyorlar.

Dolayısıyla, bir ticari işlemde swift emrini girince ABD dolarını “clear” etmekle görevli ABD bankası tarama yürütüyor, ve sistemlerinde uyarı veren işlemleri blokluyorlar. Bloklanan para, muhabir bankada faizle nemalandırılarak bekliyor ve banka bu durumu OFAC’e bildiriyor. Bu paranın bloklanmasının kaldırılması için OFAC’ten konuya özel lisans alınması, işlemi kapsayan genel bir lisans çıkarılmış olması, ilgili kişinin listelerden çıkarılması, ilgili yaptırım programının kaldırılması, ya da bankanın bu bloklamanın hatalı olduğunu belirtmesi gerekiyor. Elbette bloklamanın kaldırılması için özel lisans, her başvurana verilen bir lisans değil; hukuki geçerliliği olan bir neden öne sürmeniz gerekiyor. Yazılı ret gelirse ve yeni bir gerekçeniz de yoksa, bu bir son idari karar olduğundan orada federal mahkemelerde dava açabiliyorsunuz.

Elbette bu adımlara gelmeden önce dikkatli olmak, işlemleri kontrol etmek, globalde iş yapıyorsak ona göre bir global yasalara uyum süreci yürütmek herkesin kârına oluyor.