Merkez Bankası ( TCMB ) Başkanı’ na görevden alındığı bilgisi tebliğ edildiği saatlerde Reis-i Cumhur Bursa’ da “ülkenin hali ortada” ifadesiyle durumu özetliyordu. Oysa ki; Başkan hanım görevden alınmadan bir gün öncesinde İspanyol mevkidaşıyla Madrid’de olmanın keyfiyle mutlu pozlar vermişti.
O kadar söylenecek şey var ki; “ülkenin hali ortadayken” ülke ekonomisini toparlamak için getirilen kişiler gelecekte oturmayı düşündüğü koltuklar için ailecek kampanya yaptığı anlaşıldı.
Katar Emiri’nin eşinin önerisiyle TCMB Başkanlığına getirildiği ifade edilen hanımefendinin 8 aylık görev süresinin neredeyse 1,5 ayını ABD’de, yaklaşık 3 haftasını da yurt dışında geçtiği biliniyor.
Görev süresine bir gazete röportajı sığdırdığını görüyoruz. Başka bir şey var mı? Yazık…
Yeni görevlendirilen Başkan ilk açıklamasında, mevcut sıkılaşmanın hedeflenen enflasyona yaklaşılmadığı sürece devam edileceğini ifade etmiş.
Pardon bu ülkede parasal sıkılaşma mı var?
Yeni atanan Başkan’ın matematik okuduğunu görüyoruz.
Beyanından sonra aklımıza gelen sorumuz şu; enflasyonun yüzde 70 olduğu bir ülkede yüzde 45 politika faizi bir parasal sıkılaşmaya mı işarettir?
İkinci sorumuza gelince; bir merkez bankası enflasyonun üzerinde para basıyorsa bu parasal sıkılaşma mı, yoksa aşırı gevşek para politikası olarak mı adlandırılır?
Yazık ülkeye. Zaten bu şartlarda ekonomik alanda da ancak pandomim oynanabilir, o da sadece çocukları tatmin eder.
Önünde sonunda Türkiye serbest piyasa ekonomisine dönecek, ancak bu süreçte millet olarak ödeyeceğimiz bedeller büyüyecek.
Ülkenin hali ortada…